Masonlar ve Masonik Gizli Örgütler Hakikaten Çok Zararlılar mı? Hiç Tarihte İyi Bir Yönleri Olmadı mı?


Yetersiz ve bilgisiz komplo teorisyenleri tarafından ne yazık ki Masonlarla da ilgili çok fazla dezinformasyon yapılmaktadır. Masonlar hatta bazı ülkelerde gereğinden fazla abartılmaktadırlar. Şunu unutmamanız gereklidir: Masonlar, içlerine aldıkları elemanları eğitimli, belli bir noktaya gelmiş, başarılı ve zeki insanlardan seçtikleri için Masonların içinde ülkesini satmayan, vatansever olan, Siyonistlerin peşinden ve onlarının ideallerinin doğrultusunda gitmeyen aktif pek çok kişilikli ve kaliteli mason da vardır. Masonların içinde pek çok anti-emperyalist, Atatürkçü, vatansever, akılcı akademisyen de vardır. Ama sorun bu kişilerin masonluğun gerçek yüzünü, dünyadaki gizli örgütlenmeleri ve Masonluğun merkezi olan United Grand Lodge of England’ın veya İsrail’deki Locaların Türkiye için vermiş oldukları Büyük Ortadoğu Projesi kararlarını bilmemelerinden, gerçek masonluğun ne olduğunu doğru dürüst incelememelerinden kaynaklanmaktadır. Zaten normalde Mavi Localardaki masonların % 30-40’ı devamsızdır ve masonlukla bağlarını koparmıştır. Geri kalan % 30-40 oranında mason ise sadece iş ilişkileri, sosyal yapı için masonluğun içinde varlığını devam ettirir. Kırmızı Localara (Skoç Ritine) geçen geri kalan % 20-30’luk oran ise daha çok felsefi derecelerde ilerlemek için bu tehlikeli havuza devam eder. Mavi Localar tehlikeli değildir (örneğin İtalya’daki P2 locası büyük olasılıkla bir kırmızı locaydı). Mavi Localar bir havuz rolü görür. Aynı Lions klübünün masonlar veya masonik gizli örgütler için bir havuz rolü görmesi gibi. İstanbul-Beyoğlu’ndaki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği, Mavi Localardır. Tehlikeli olan Kırmızı Localardaki üst derecelerden İsrail ve Yabancıların amaçları için devşirilen Siyonistleşmiş Masonlardır. Yoksa Mavi Localardaki masonların büyük çoğunluğu ne ülkesi satmaya razı olur, ne vatan hainidir, ne de Siyonizm için çalışır. Pek çoğu masonluğu bile doğru dürüst bilmez ve bu konular hakkında hiç bir derin bilgiye sahip değildir. O nedenle Masonların tümü hakkındaki bu ön yargı çok yanlıştır. Kırmızı Localara devam edebilmek için Mavi Localarda Üstad olmak gereklidir. Mavi Localardan geçen % 30’luk, Kırmızı Localardaki Üstad Masonların ise sadece % 2040 gibi bir oranı Siyonizmle içiçedir. Özellikle Yahudi kökenli olma oranı Kırmızı Localardaki dereceler ilerledikçe artar.  

 Sonuçta Türkiye’de her mason teşkilatına girmiş olan kişinin bu sisteme hizmet ettiği, Siyonist olduğu söylenemez. Ama Kırmızı Localar da başka düğüm ve geçiş noktalarıdır. Öyle ki, bu Localarda Küresel Elitin veya Siyonizmin işine yarayacaklar sistematik olarak önce bir şekilde kendilerine bağlandıktan sonra tamamen devşirilirler. Bu kişiler ise çok etkin ve kilit noktalara gelirler. Kurtlar Vadisi dizisindeki Baronun katıldığı gizli masonik, İllüminati benzeri yapılar Türkiye’de de vardır. Ama masonik örgüt deyince, çok geniş bir örgüt ağını kastediyoruz, Hür ve Kabul Edilmiş Masonları kasdetmiyoruz. Bana gelen sorularda bunun hep yanlış anlaşıldığını gördüm. Aşağıda anlatılanlar Türk Masonluğu değil, Anglo Sakson ve Yahudi Masonluğu veya Fransız Masonluğuna ait bilgilerdir. Masonik örgütlerle kastedilen ise Hür ve Kabul Edilmiş Mason Teşkilatları değildir, Masonik Teşkilatla kastedilen tamamen benzer ve masonlarla analoji gösteren, bazı ilkeleri aşağıda sıralanmış teşkilatlardır. Sonuçta en önemli nokta Türkiye’deki her masonun veya bu derneğe girmiş, çıkmış veya devam eden herkesin vatan haini veya ülke aleyhine çalışan birisi olarak algılanmasının  önlenmesi gereklidir. Bu konuda korkunç bir dezinformasyon ve kafa karışıklığı mevcuttur.  

Masonların veya tüm masonik teşkilatların satanist oldukları ve şeytana hizmet ettikleri, dinsiz oldukları da bir dezinformasyondur.  Masonik örgütlere giren Aleister Crowley gibi kişilerin 33. derece Skoç Riti ve Satanist oldukları, ünlü masonik teorisyen Albert Pike’ın ise Satanist öğeler içeren pek çok şey yazdığı doğrudur. Ama masonluğun ve masonik gizli örgütlerin Satanizmle temel bir ilgisi yoktur. Olsa olsa o tip masonik örgütler bazı satanist sembolleri veya geleneksel olarak Vatikanla mücadele etmiş oldukları için, kliseye karşı olan bazı eserleri veya yöntemleri kullanmış olmalarıdır. Masonlar tabii bazı Satanist alt kültürleri bağlantılı oldukları istihbarat örgütleriyle birlikte kurmuş da olabilirler. Satanistlelerle ve Wicca (Cadı) kültleri, tarikatlarıyla Masonların ortak bir özellikleri de Ortaçağ’da her ikisinin de Klise ve Vatikan tarafından yasaklanmış olması, yakalananların ise Hermetizm ve Cadılıkla suçlanıp yakılmış olmalarıdır.  



Masonların İnsanlığa Hiç Olumlu Yönleri Olmamış mıdır? 

19. yüzyılda tamamen Siyonizmin etkisine girmeye başlayıncaya kadar masonların aslında eylemleri çok önemlidir. Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi masonlar ve onların felsefi, gizli alt yapısı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin ve Teşkilatı Mahsusa’nın kurulmasında rol oynayan İttihat ve Terakki Cemiyetinin pek çok üyesi masondur. Teşkilatı Mahsusa’yı kuranlardan Enver Paşa da masonlara çok yakın bir kişidir; mason değildir, ama  aynı dönemlerdeki bir Osmanlı Paşası olan Talat Paşa hem İttihat ve Terakkici, hem de masondur. Masonluğun ve masonik gizli örgütlerin aslında geçmişte Gül-Haç ve Tapınak Şövalyeleri ile akrabalığı ele alınırsa, pek çok ünlü bilim adamı (Leonardo Da Vinci, Boyle, Isaac Newton vb.), yazar (İnsan hakları düşüncelerinin temellerini atan ‘Sefillerin’ yazarı Victor Hugo, Voltaire, Jan Jacques Roussou vb)  sanatçı (Mozart, De Bussy vb.)  aydınlanmacı felsefeci  (Hegel, Spinoza vb.) bu tip gizli masonik örgütlere (Gül-Haç veya Siyon tarikatı52)  girmişlerdir; mason olan pek çok bilim adamı da vardır53

Ünlü Bazı Mason Bilim Adamları 

Alexander Boden (1913-1993)  Avusturyalı Kimyacı ve yazar 
Vannevar Bush.  (1890-1974) MIT Mühendisi ve mucit. 
Erasmus Darwin. (1732-1802)  Tıpçı, Botonikçi ve İngiliz Royal Society’nin kurucusu 
Harold Eugene Edgerton (1903-1990)  Elektrik Mühendisi, MIT. 
Sir Alexander Fleming (1881-1955),  Penisilinin mücidi. 
Edward Jenner (1749-1823) Doktor ve Çiçek aşısını bulan kişi 
William Worrall Mayo (1819-1911) Hospital, Rochester, hastanesini kuran kişi, mucit 
William James Mayo (1861-1939) Mayo Kliniği kuran cerrah 
Jacques and Joseph Montgolfier Balonun mucitleri 
Jacob Perkins (1766-1849) Makina Mühendisi ve mucit 
James F. Smathers Elektrikli daktilonun mucidi 
James Watt. (1736-1819)  Buhar makinasının mucidi, enerji konusunda mucit  Royal Society  

Aydınlanmacı felsefenin, bilimin ve Rönesansın gelişmesinde Siyon tarikatından, Gül Haç’a, Tapınak şövalyelerine kadar pek çok gizli cemiyet rol almış ve 11. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında Klisenin ve Vatikan’ın fanatizmi ile mücadele etmişlerdir. Krallık sisteminin alt edilmesinde, Avrupa’da demokrasinin gelişmesinde mutlaka Katoliklikle ve Vatikanla mücadele eden bu gizli cemiyetlerin büyük rolü olmuştur. Ama ne yazık ki pek çok masonik gizli cemiyet ve masonlar 19. yüzyılda büyük ölçüde Siyonizmin ve Yahudi ırkçılığının etkisine girmişlerdir. 
                                                 
52 Gül-Haç teşkilatı ile Siyon Tarikatının birbirinin benzeri veya devamı olduğu sanılmaktadır. Bazı kaynaklar Siyon Tarikatı diye bir tarikat olduğunu bile yadsırlar. Siyon isminin burda Siyonizmle alakası yoktur. Belki bu bile Siyon isminin kullanılması için yaratılmış olan bir dezinformasyon olabilir. Gizli Örgütlerle ilgili dezinformasyon da çok fazladır. Bkz. Ümit Sayın. Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortadoğu Projesi, İst.:Neden Kitap, 4. Genişletilmiş baskı, 2006, S:57-60. 
53 Freemasonry Son erişim tarihi 3 Ağustos 2007. 

Ayrıca Milliyetçilik fikirlerinin, Eşitlik ve Kardeşlik fikirlerinin yeşerdiği ve geliştiği Fransız İhtilali (1789) Mason Localarında üretilen bir felsefenin, örgütlenmenin ve eylemin sonucunda oluşmuştur. Fransız İhtilalinde etkin işler yapmış önderlerin pek çoğu masondur (Voltaire, Frederick, Rousseau, Robespierre vb.) . İngiliz emperyalizmini alt eden Amerikan devrimi de aslında masonik örgütlenmeler sayesinde başarılmıştır. George Washington masondur. Ayrıca Amerika’daki ilk başkanların, köleliliğe karşı mücadele verenlerin (Abraham Lincoln gibi) çoğu masondur. Masonluk bu yüzyılda tamamen Siyonizmin etkisi altına girinceye kadar, masonların fanatik dinci sistemlere karşı mücadeleleri, bilim dünyasındaki başarıları, kendi sosyal sistemlerindeki fanatizmle mücadeleleri çok iyi  bilinmektedir ve insanlığa büyük yararları olmuştur. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar