Köşeli Yıldızların Sembolizmi
Gecenin parlak ışıltısını anımsatan yıldız, sembolik olarak evrenin sonsuzluğunu, uzaktaki bir noktayı ifade eder. Parıltının, ışığın, aydınlığın ve umudun formudur. Bir değer ifadesi olarak da önemli bir sembol niteliği taşımış ve ülke bayraklarında sıkça kullanılmıştır.Farklı inanış ve kültürlerde değişik köşe sayılarıyla karşımıza çıkar.[1]
Yıldızların köşe sayıları farklı sembolik anlam yaratır.
Pentagram: 5 köşeli yıldız. İnsan bağlantılı açılımlara sahiptir.
Baş aşağı duran Pentagram: Orta çağda büyü sembolü olarak kullanılmıştır. Çoğu kez ölümü simgelemek için kullanılmıştır.
Daire içinde 3 köşeli yıldız: Orta çağda ‘Baba-Oğul-Kutsal Ruh’ üçlemesinin sembolü olarak kullanılmıştır.
Eşkenar dörtgenlerden oluşmuş 3 köşeli yıldız: Kuzey ülkelerinde kudretin sembolü olarak kullanılmıştır ve çok eski Japon aile amblemidir.
3 köşeli 2 üçgen: Davut yıldızı ya da Süleyman’ın mührü olarak kullanılmıştır.
Heptagram: 7 uğurlu rakamının simgesi olarak kullanılmıştır
2 kareden oluşan 8 köşeli yıldız: Orta Asya’da üzüntü ve cefa sembolü olarak kullanılmıştır.
Çiçeğe benzetilmiş üretkenlik sembolü olarak kullanılmış ve çiçek yıldızı olarak anılmıştır.
Kayan yıldız: İyi dileklerin, isteklerin ve ritmik bir zamanlamanın sembolü olarak kullanılmıştır.[2]
4 Köşeli Yıldız
Dört Köşeli yıldızlar, Amerikan yerlilerinin kıyafetleri, kapları, kalkan ve taş işlemeciliğinde kullanılmış, NATO'nun da yıldız sembolüdür.[3] 4 Köşeli yıldızlar genellikle, bir ya da 2 değişik şekilde tarif edilebilir. Basit bir artı gibi (haç işaretini gibi) ya da aynı şekilde her sivri ucun bitişinin keskinleştirilerek özel bir vurgulanışı. Bu 4 köşeli yıldızlar, özellikle eski Amerika’da ve Amerikan yerlilerinde popülerdi. Yıldız figürlerinin cazibesine örnek vermemiz gerekirse, yıldız dizaynları kıyafetlerde, çömlekçilikte, cüppelerde, kalkanlarda ve taş sanatında gözümüze çarpar.[4]
5 Köşeli Yıldız (Pentagram, Süleyman'ın Yıldızı)
Pentagram, Yunancada 5 çizgili anlamına gelen pentagrammon kelimesinden türemiştir. 5 köşeli yıldız demektir. Genellikle Venüs Gezegeni'yle ve Venüs Tanrıçasıyla ilişkili görülmüştür. Aynı Zamanda Süleyman'ın yıldızı olarak da bilinir. Davut'un 6 Köşeli Yıldızıyla çokça karıştırılabilmektedir. Birçok toplumca şans getirdiğine inanılır. Cadılar tarafından oldukça kutsal olan bu sembol 5 elementin birleşimini ve uyumunu göstermektedir. Bu 5 Element, Ruh (Akasha-Ether), Ateş, Hava, Su ve Topraktır. Ateş İradeyi, Hava Zekayı, Su Duyguları, Toprak ta madde âlemini sembolize eder.[5]
M.Ö.3000'lü yıllarda Mezopotamya ve Sümerlilerde bu sembolün kullanıldığı görülmektedir. Babilliler'de bu sembol 5 yönü gösterir. Bunlar Ön, Arka, Sağ, Sol ve Üst [5]
Tılsım olarak kullanılan 5 köşeli yıldız, genel olarak büyücülüğü sembolize eder.Bu özel amblem, gerçek bir dirilişi temsil eder. Cadılara, erkek büyücülere ve diğer kristal küre karşısındaki paganlara, bu 5 köşeli yıldız Kehanet Bilinci, feminen enerji ve hayatın gizemlerini anımsatır. 5 köşeli yıldızın önemi şuradadır ki, bu yıldızın her açı ve köşesinin ayrı özel bir anlamı vardır. Bu uçlar 5 elementi açıklar: toprak, hava, su, ateş ve ruh. Şunu belirtmek ilginçtir ki, 5 köşeli yıldız dizaynları genelde sadece organik yaşam formlarında bulunur. (çiçekler, deniz yıldızı gibi) [4]
Elementlerin işleyişini gösteren en güçlü sembol Pentagramdır. Ritüellerde 4 elementi dengede tutmaya yarar. Pentad; Diyad ile Triad'ın toplamıdır. Kehanetin, Kabala anahtarlarının ve okült sembollerin en güçlüsüdür.
Tılsım olarak kullanılan 5 köşeli yıldız, özel bir gizem sembolü olarak 5 elementin birleşim ve uyumunu sembolize eder. Ateş- İrade, Hava -Zeka, Su -Duygular, Toprak- madde âlemi ve Esir, Ether ise, ruhun özelliği olarak plazma enerjisi gibi bir anlam bulur. Pisagor’a göre 5, insanın rakamıydı. Enerjetik haliyle birçok doktrine, ezoterizmde, simyada, törensel büyüde ve paganizm gibi sistemlerde, wicca ritüellerinde, majikal işlemlerde kullanılan sembol; aklın bütünlüğünü, ruhun krallığını, insan vücudunu simgeler.
Kabala geleneğinde en üst sefirotu, 5 kutsal ifade ile; adalet, merhamet, bilgelik anlayış ve yüksek ihtişam olarak ele alınmıştır. Satanist doktrinlerde Pentagram sadece satanik bir sembol değil, bereketi, temel elementleri ve yörüngesi boyunca Pentagram çizen Venüs'ü, gücü, egemenliği anlatan tılsımdır. Normal halde çiziminde, üst köşesinde insanın başı yukarıda ve ayakları, kolları açık halde iken belirir. Ters çizilmesi negativite ve inkardır. 5 adet Alfa harfinden oluşan yıldız Pentalfa olarak adlandırılır.[3]
5 köşeli yıldız, ayrıca Hz. Meryem’i anımsatmaktadır. Bilindiği üzere 5 köşeli yıldız, Hıristiyan inancında ve Batı estetiğinde Hz. Meryem'i temsil etmektedir.[6] Ârâmîce’de ‘efendi’ mânasındaki mârîden hareketle ‘denizin efendisi, sahibesi’, kokulu bir reçine olan ‘mür’ün İbrânîcedeki karşılığı olan mor ile ‘denizin hoş kokusu’; ‘damla’ mânasındaki mardan hareketle ‘denizin damlası’ (stilla maris) anlamları da ileri sürülmektedir. Bunun sonuncusu zamanla ‘denizin yıldızı’(stilla maris) şekline dönüşmüş ve çok yaygınlaşmıştır. ‘Sevilen’ anlamındaki Mısır kökenli "meri"den geldiği, ‘tanrı’ mânasındaki "Yah" ile birleşerek ‘Tanrı’nın sevgilisi’ anlamını taşıdığı da belirtilmektedir.[30]
6. Köşeli Yıldız (Davud Yıldızı, Süleyman'ın Mührü)
Davud'un Yıldızı ya da İbranice adıyla Davud'un Kalkanı (מָגֵן דָּוִד ya da מגן דוד: Magen David), ismini Antik İsrail'in kralı Davud'dan alır. Davud'un oğlu Süleyman'ın adıyla, Süleyman'ın Mührü olarak da anılır. Genel olarak Museviliğin ve Yahudi kimliğinin bir sembolü olarak kabul edilir. Aslen kalkanı sembolize etmekle beraber Orta Çağ'dan beri Yahudi Yıldızı olarak bilinmiş ve daha eski bir sembol olan Menora (7 Kollu Şamdan) ile birlikte adı Yahudilikle beraber anılmıştır.
İbranicede "magen" sözcüğü, savunma anlamındaki “lehagen" ya da "hagana” sözcükleriyle aynı köke sahiptir ve “savunucu, koruyucu” anlamını taşır. Ayrıca İbranicede askeri bir savunma aracı olan "kalkan" için de "magen" kelimesi kullanılır.[7]
"Davut Yıldızı" [8], "Davud Mührü" [9] ve "Davud Kalkanı" [10] gibi değişik isimlerle adlandırılan, alt köşeli ya da alt uçlu bir yıldızdır ki, 2 eşkenar üçgenin eşit noktalardan birbirini çapraz olarak kesmesiyle meydana gelmiştir. Fakat ne Ahd-i Atik'te ne de Talmud'da bu tabirlerin hiçbiri geçmemektedir.[2]
Geçmişi eski çağlara kadar inen bu sembol, önceleri başka toplumlarda da 5 köşeli yıldızla birlikte bir süs ve bir büyü işareti olarak kullanılmıştır.[11] Fakat altı köşeli yıldız, 5 köşeli yıldızdan çok daha önce ortaya çıkmıştır. Tarihî gerçekler altı köşeli yıldızın, 5 köşeli yıldızdan en az 3000 yıl önce göründüğünü belirtmektedir.[12]
Altı köşeli yıldızın, bronz çağından çok daha önceleri bir süs ve bir büyü işareti olarak kullanıldığı görülmüştür. Kimi kültürlerde, Yukarı Mezopotamya ve Britanya'nın kimi bölgelerinde Demir Çağı Örnekleri bulunmuştur. Bazen de Yahudiler tarafından zaman zaman lamba ve mühür gibi Yahudi elişi eşyaları üstünde herhangi bir özel anlam ifade etmeksizin kullanıldığı görülmüştür. Buna dair en eski ve çarpıcı örnek M.Ö. V2. yüzyılda Sidon'da bulunan Joshua b. Asayahu'ya ait bir mühürdür. &kinci Mabed döneminde altı köşeli yıldız, Süleyman Mührü olarak bilinen 5 köşeli yıldızla birlikte Yahudi ve Yahudi olmayanlar tarafından sık sık kullanılmıştır. Altı köşeli yıldız, süs amacıyla ortaçağda özellikle 10. ve 11. yüzyıllarda Müslüman ve Hıristiyan memleketlerinde de kullanılmıştır.[13][2]
Davud Yıldızı, Siyonist hareket tarafından da kullanılmıştır. Theodor Herzl'in çıkardığı "Die Welt" (The World) adlı Siyonist dergide altı köşeli yıldızı kullanması, Siyonistlerin onu Siyonistliğin bir sembolü olarak benimsemelerini sağladı ve böylece 1897'de Basel şehrinde yapılan ilk Siyonist kongrede Siyonist hareketin sembolü olarak resmen kabul edildi. Davud Yıldızı, Yahudiler için yeni umutların, yeni bir gelece,'in ve Filistin'de Yahudi Devleti'ni kurma girişimlerinin canlı bir sembolü oldu. 1930'larda ve 1940'larda Naziler kendi kontrolleri altında bulunan topraklardaki bütün Yahudileri "Yahudi" sözü ve Davud Yıldızı bulunan bir utanç nişanesi kabul ettikleri sarı bir elbise giymeye zorlamışlardı. Bu uygulama Davud Yıldızı'na şehitlik ve kahramanlık belirten bir anlam kazandırdı. Menorah, Yahudilik için çok daha eski bir sembol olmasına rağmen 1948'de kurulan İsrail Devleti, Davud Yıldızı'nı millî bayrakları üstünde kullandı ve böylece altı köşeli yıldız, Yahudi hayatında oldukça yaygın bir kullanıma sahip oldu ve Yahudilikle özdeşleşti.[14][2] İsrail Devleti'nin 1948'de kurulmasıyla beraber, Davud'un Kalkanı İsrail bayrağında yer almıştır.[7]
A. Yahudilik'te 6 Köşeli Yıldız
Kimi Yahudi kaynaklarına göre Davud'un Yıldızı/Kalkanı yedi rakamını simgeler (6 köşe ve orta bölüm). Bu amblemden bahseden elde mevcut en eski Yahudi metni Judah Hadassi'ye ait Eshkol Ha-Kofer`dir. 12. yüzyıla ait bu metinde yedi meleğin adı sıralanır ve her birinin yanında metinde 'Davud'un Kalkanı' olarak adlandırılmış sembol bulunur.
7 rakamı Yahudilik'te önemli bir yere sahiptir çünkü tanrının evreni 6 günde yarattığına ve 7. gün dinlendiğine inanılır. Haftanın altı günü çalışılır ve 7. günü (Şabat günü) dinlenmeye ayrılır. Tanrı'nın yedi ruhu olduğuna inanılır ve antik Çadır Tapınak Mişkan'daki ve Kudüs Tapınağı'ndaki Menora adlı şamdanın yedi kolu vardır. Belki de Davud'un Yıldızı antik tapınaktaki Menora'nın 3+3+1'lik düzenini sembolize etmesi nedeniyle sinagoglardaki başlıca sembol olmuştur.
Amblemin kökeni kesin olarak bilinmemekle beraber kimi hipotezler ileri sürülmüştür. Bir hipoteze göre bu amblem şeklini Davud kelimesinden almıştır. İbranicede Davud kelimesi 3 harfle yazılır. D harfi "dalet" diye okunur ve Yunanca "delta" ya benzer. Bu 2 harf şekil itibariyle üçgene benzerler. Davud'un Yıldızı isimdeki D'lerden birinin ters çevrilip diğerinin üzerine konmasıyla oluşturulmuş bir aile amblemi olabilir.
Kimi araştırmacılar 6 köşeli yıldızın (hekzagram) astrolojik olarak Davud'un doğumunu ya da kral olarak kutsanışını sembolize ettiği tezini ileri sürmüşlerdir. Hekzagram, astrolojide Kral Yıldızı olarak da bilinir ve Zerdüştlükte önemli bir astrolojik semboldür. Bu sembolün Yahudilik'teki kullanımına dair en eski arkeolojik kanıt Joshua ben Asayahu'ya mal edilen Sidon, Lübnan'da bulunmuş M.Ö. 7. yüzyıla ait kitabedir.[7]
B. Kabala'da 6 Köşeli Yıldız
Modern Kabala inanışında da bu amblem kullanılır ancak içerisinde on küreyle birlikte bir muskanın üstünde bulunur. Bununla beraber Zohar gibi klasik Kabala metinlerinde bu ambleme rastlanmaz.
G.S. Oegema'ya göre Isaac Luria bu ambleme daha da mistik bir anlam kazandırmıştır. Isaac Luria, "Etz Hachayim" adlı eserinde Seder gecesi yemeğinde tabağın hekzagram şeklinde düzenlenmesi gerektiğini söyler. Üstte 3 küre: "taç", "bilgelik" ve "kavrayış", altta diğer yedi küre.[15]
E. Osmanlı'da 6 Köşeli Yıldız
Altı köşeli yıldız bir İbrani sembolü olduğu gibi Türk-İslam süsleme sanatına da girmiş ve kullanılmıştır. Hz. Süleyman’ın kudretinin simgesi, kutsal mühür olarak bilinen bu biçim, Kânûnî Sultan Süleyman’ın mührü ve Barbaros Hayrettin Paşa’nın sancağının bir simgesidir. Altı köşeli yıldız, 2 eşkenar üçgenin birbirine geçmesinden oluşur. Tepesi yukarı olan üçgen, insan, akıl ve maddeyi; tepesi aşağı olan üçgen ise Tanrı, basiret ve anlamı gösterir. Uyumlu bir birlik oluşturan 2 üçgenin oluşturduğu altı köşeli yıldız, “evrensel sevgi birliği” olarak dengelenen kutsal sentezi simgeler.[17]
Süleyman'ın mührü, geçmişte Müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan ve Mühr-ü Süleyman olarak bilinen dinî bir simgedir. İstanbul'daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de Mühr-ü Süleyman deseni bulunmaktadır. Mühr-ü Süleyman, İslam tezyini sanatlarının metal, ahşap, mimari, dokuma gibi pek çok dalında da nakıs amaçlı kullanılmıştır. Tas, ağaç, cam, kağıt vb. satıhlarda merkezî motif niyetine kullanılmıştır. Tekke vb. Mekanların kubbe ya da tavan nakıslarında ya da medhal sövelerinde Mühr-ü Süleyman desenleri bulunur. Anadolu Selçukluları, Artukoğulları ve İlhanlılar'ın eserlerinde Özellikle kubbelerin kilit taslarında sık rastlanır.
Karamanoğulları'nın bayrağında bulunan 6 köseli yıldız Müslümanlar öncesinde de öntürk ve Türk kültüründe yer alsa da Müslümanlar arasında "Mühr-ü Süleyman" olarak bilinen simgedir. Hilafet makamınca Valide Sultan Camii girişinde ve birçok pâdişâh kıyafetlerinde kullanılmıştır. Örneğin Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemisinin flamasında da bu sembol kullanılmıştır.[18]
İslam kültüründe bu sembolü Hz. Süleyman dışında Hz. Davud ve Hızır’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türkleri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.[19]
Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemisinin flaması
Barbaros Hayrettin Paşa'nın Sancağı
İslam kültüründe bu sembolü Hz. Süleyman dışında Hz. Davud ve Hızır’da kullanmıştır. Özellikle Hz. Süleyman bu sembol ile dünyaya hükmetmiştir. Osmanlı’dan önce ve sonra yüzyıllarca camilerde, saraylarda, kitaplarda, Müslüman denizcilerin armaların da ve Padişah ve eşlerinin giydikleri tılsımlı ya da şifalı diye hitap edilen gömleklerde dahi kullanılmıştır. Öyle ki, dediğimiz gibi Osmanlılardan önce de birçok Türk devleti bu simgeyi kullanmışlardır. Antalya ve çevresine yerleşen Teke Türkmenleri’nden dolayı bu bölgenin adı Teke Sancağı olarak isimlendirilmiş ve 14 Mayıs 1373′te Teke Beyi Mehmet Bey, Antalya burçlarına beyaz zemin üzerine kırmızı altı köşeli yıldız ve uçlarında Müslüman Türkleri de betimleyen altı adet hilal ekleyerek ve bayrak ucunda kutsallığı ve göksel ışığı betimleyen çift şerit eklenmiş Hazar Bayrağı’nı asmıştır.[19]
7 Köşeli Yıldız (Heptagram)
7 Köşeli Yıldız (heptagram) “peri yıldızı” olarak da bilinmekte ve; ruh-beden kavramlarının birliğini sembolize etmektedir.[20]Yunanca hept 7, Latince sept 7 anlamında olduğu için heptagram ya da septagram olarak adlanır. Perilere ve sihire olan inancın sembolü, yedi ışının yıldızıdır.[3] 7 köşeli yıldız aynı zamanda aşk yıldızı olarak da tanımlanmasıyla ilgili olarak güzellik uyum ve aşkı; ay ve yanında yıldız ise seksüel gücü, bilgeliği ve iyiliği; göz nazara karşı korumayı sembolize ediyor.[21]
Basillica of Saint Quentin’in geometri ilkelerine göre, 7 köşeli yıldızın mükemmel adamı simgelediğine inanılır.Bu özel yıldıza daha çok anlam yüklemek gerekirse, bu yıldız bir karenin içine döşenmiştir ve bu sınırlı olanı kasteder.Bu sembolizme ek olarak bu yıldızın merkezine 2 yuvarlak yüzey eklenmiştir, ilki güneşi temsil eder, ikincisiyse evrenimizin merkezindeki sihiri temsil eder.[4]
Yüce benliğimizin 7 ışını ise; irade, sevgi, zeka, huzur, güç, dürüstlük ve büyü olarak anlamlandırılır. Geometrik bir ilkeyle yedi köşeli yıldızın mükemmel adamı simgelediği, fakat sınırlı olanı işaret ettiği bilinir.
Peri ya da elf yıldızı olarak Sihirin sembolü, yedinin uğuru, dünyanın antik yedi mûcizesi, yedi gezegen gök kuşağındaki yedi renk, yedi nota, haftanın günleri, simyada yedi metal ve cennetin yedi katını da temsil edebilir. Septagram sembolü Kabala’da Netzach küresi tarafından yönetilir ve evrenin işleyişini betimler. Şansı anlatır, Wiccalıkta Faery geleneğini sürdürenler için kutsaldır. Geniş açılı heptagram ise, Babalon sembolü olarak, Aleister Crowley ve O.T.O tarafından kullanılmıştır.[3]
Ürdün bayrağında Haşimiler Hz. Mûhâmmed'in âîlesi olduğu ve kronolojik olarak ilk sırada geldiği için, bayrağın baş kısmında ve özel bir formatla üçgen şeklinde yer alır ve üstünde 7 köşeli beyaz bir yıldız bulunur. 7 köşeli yıldız, Kûrân-ı Kerîm'in ilk sûresi olan Fâtiha'nın 7 âyet-i kerimesini simgeler.[22]
8. Köşeli Yıldız (Septagram)
Selçuklu kültür ve sanatının temel figürlerinden biri olan 8 köşeli yıldız, Ortadoğu'da bulunan eski uygarlıklarde ve İslam dünyasında da kullanılmaktadır. Kareyle daire arasında bir form olan sekizgen (oktagen), yerle gök arasındaki bağlantının geçiş evresini de simgelemektedir. Güneş ışınları, dünyaya yaklaşık 8 dakikada bir gelmekte ve bu bakımdan 8 sayısı, kozmik dengenin sayısı olarak da kabul edilmektedir.[23]
Selçuklu kültür ve sanatının temel figürlerinden biri olan 8 köşeli yıldızın Ortadoğu`da bulunan eski uygarlıklarde ve İslam dünyasında yaygın olarak kullanıldığı, sayı biliminde 8`in cenneti anlatan bir sembol olduğu belirtiliyor. Ayrıca dinî kaynaklarda İslamiyet'in 8 esasa dayalı olduğu, bunlara 8 cennet kapısı dendiği, 8 köşeli yıldızın da 8 cenneti simgelediği belirtiliyor. Sekiz ilke Merhamet ve şefkat, sabretmek, doğruluk, sır tutmak, sadakat, fakirliğini ve acizliğini bilmek, cömertlik, Rabbine şükretmek olarak sıralanırken Sekiz cennet de şöyle isimlendiriliyor:
Dâri-celal
Dâri-karar
Dâri-selam
Cennetül huld
Cennetül mevâ
Cennetül adn
Cennetül firdevs
Cennetü naim.[24]
Selçukluların temel sanatsal figürlerindendir ve İslam dünyasında, 8 cenneti anlatan sembol olmasının yanında 8 ilkeyi anlatan bir sembol olarak kullanılır. İlkeler; sabır, şükür, sadakat, merhamet, doğruluk, sır tutmak, acizliğini bilmek ve cömertliktir.
Osmanlı, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan armaları Sultan 2. Abdülhamid Han’ın Tuğrası, T. C. Emniyet Genel Müdürlüğü Arması, Selçuklu eserleri, Divriği yüce cami, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Şifaiye Medresesi ve bunların bazılarında yeni yapılan demir parmaklıklara süsleme olarak da uygulanmıştır.[3]
Babillilerin M.Ö. 9. yüzyıl ortalarına tarihlenen bir duvar kabartmasında Güneş Tanrı Şamaş, 2 boğa adam tarafından taşınan tahtında oturmaktadır. Tahtın önünde bir sütun vardır. Tahtın arkasından bu sütuna doğru uzanan bir çatı ve çatının ucunda elinde Ay Tanrısını simgeleyen hilal, Tanrıça İştar’ı simgeleyen 8 köşeli yıldız ve Şamaş’ı simgeleyen güneş diskini bir arada tutan bir figür yer almaktadır.[25]
8 Köşeli yıldız, ezoterizmde bir kalkan ve koruyucu olarak kullanılabilir ve sırları yönettiği düşünülür. Oktad, adalet temsilcisidir.[3] Bu yıldız, ayrıca Hıristiyanlık'ta Saint John’un haçını temsil etmektedir. Aslında orijinalde, Malta’nın şövalyelerini temsil etmekteydi hatta Haçlı Seferleri sırasında popülerdi. İşte 8’in, şövalyelik açısından anlamları:
Zarafet
Azim
Kahramanlık
Sadakat
Hüner
Açıklık
Gözetleme
Sempati [4]
8 köşeli yıldız eski kadın tapımlarındaki (Eski Asya Türk geleneğinde de bulunan) “sekiz köşeli ana”nın kutsal alanına (cennet) işaret eder (memeli totem hayvanın erkeğinin ve dişisinin bacak toplamı sekizdir) [26]
Sekiz köşeli yıldız bugün bir müze olarak kullanılan Hacı Bektaşi Veli Dergâhında dergâhın mührü olarak sergileniyor. Ayrıca 8 köşeli yıldız geçmişte Mu; inanışında, mu ana kıtasına bağlı kolonilerde, tapınaklarde kullanılan da bir semboldür.
Türk polis armasındaki Sekiz Köşeli Yıldız, ilk olarak Sultan Abdülaziz tarafından devlet hizmetinde başarılı kişilere verilen madalya şeklinde çıkartılmış, daha sonra Türk polisinin amblemi olmuştur. Alt bölümündeki çift başlı kartal, Selçuklu Devleti'nin güç, özgürlük ve bağımsızlık simgesidir. Armadaki “Sekiz Köşeli Yıldız”ın toplam 62 ışını vardır, bu ışınlar, bir Güneş Kursu gibi 62 etik değeri ve 8 ana kuralı anlatmaktadır.[3]
Peki Suudiler her türlü resim ve işarete Vahhabilik nedeniyle olumsuz baktıkları halde Kâbe’de 8 köşeli yıldız resmini niçin koymuşlardır? Araplara göre, 8 köşeli yıldız “Hz. Âdemin Mührü” kabul edilmektedir. Bu yıldız bu amaçla konulurken, “Âdem de Arap'tı ve Mekkeli'ydi” anlamıyla birlikte bunu yaptıkları anlaşılıyor. Bununla insanların doğduğu yer ve bütün insanlığın kendilerinden neş’et ettiği gibi bir övünç payını da ifade ediyor. Ülkemizdeki camiler dahil, dergâh ve tekkelerde 8 köşeli Yıldız bulunması ise, bu anlamla ilgisi olmayan ve tamamen tasavvufi anlam taşır. Ülkemizdeki Seyyid kabul edilenlerin çoğu, özellikle de Kızılbaş (yeni deyimle, Alevi) Dedelerinin çoğunluğu sekizinci İmam Ali Rıza soyundan gelir. Sekiz köşeli yıldız da İmam Ali Rıza’nın remzi, işareti olarak kabul edilir.[27]
9 Köşeli Yıldız
En geniş doğal sayı olarak, “tamamlanma, hikmet” anlamına gelir. Son tam sayı olarak bir devrenin tamamlandığına işaret eder. Enneagram- Aydınlanma sembolüdür.
Yüksek bir gelişim potansiyeline ulaşmanın anahtarı olarak, ayrı düzeylerde kişisel gelişimin, farklı psişelerdeki 9 ayrı kişilik tipini, G.1. Gurdjieff ve P.D. Ouspensky'nin fikirlerine dayalı mistik 4. yol öğretisini de kapsadığını görürüz. Enneagram, Gurdjieff'te, evrenin matematik yasalarına dayanan felsefi, kozmolojik insan eğitimi modelidir. İnsanı özüne çevirme amacı taşır. 9 kişilik tipinin tespitinde önem kazanır.
Bir çember içindeki 9 köşeli diyagramdır. Yunanca ennea (dokuz) ve grammos (çizilmiş, yazılmış) sözcüklerinin birleşiminden oluşur. 9 kişilik tipi ise; reformcu, yardımcı, başaran, bireyci, sadık, hevesli, meydan okuyan, inceleyici ve barışçı olarak sıralanmıştır.[3]
11 Köşeli Yıldız
Kabalistik modele göre karanlık ülkeler vardır ve bu karanlık alanlara Klifot denmektedir.
Dion Fortune'den okuduğunuz sevimsiz ve elden geldiğince uzak durulmaya çalışılan halinden farklı olarak, bizzat ve özellikle Klifot üzerine çalışan insanların farklı perspektifleri vardır, bunlar "Kara Kabalist" dediğimiz Yahudiler ya da batı ezoterik tradisyonunun sol-el-yolunu takip edenlerinin bazıları olabilir.
Sanılanın aksine Crowley bu yolda yürümemiştir, karanlık ekollerde olanlar Crowley'i "Karanlığın birçok yönünü güzel bir şekilde açıklamış olsa da, bir ak majisyen" olarak tarif ederler. Buna karşın Austin Osman Spare'i genellikle karanlık tarafta olarak adlandırırlar.
Batı'da Klifot odaklı çalışan birçok Order bulunmaktadır. En çok adi duyulanlardan biri Typhonian Order'dir. Başka bir Klifotik Order'den Thomas Karlsson'un "Qabalah, Qlipoth and Goetic Magic" eserine göre; 11 köşeli yildiz Klifot'un sırlarını, Kabalistik sistemin karanlık tarafını sembolize eder. Klifot "Kaos'un güçlerini" ve yıkımın prensiplerini sembolize eder; eğer yanlış ele alınırsa bu güçler çok yıkıcı olabilir, fakat doğru şekilde kullanılırlarsa aydınlanmanın en büyük kaynağı ve özgürlüğü getiren güç olabilirler.[28]
Hilal (Ay) ve Yıldız Sembolü
Hilâl ve yıldız ya da ay-yıldız; hilâl ve hilâlin açık ucunda yer alan bir yıldız şeklinden oluşan antik sembol. Bu sembolün kullanıldığı bayraklar genelde Akdeniz yakınlarında, Ortadoğu ve Orta Asya'da yaygın şekilde kullanılan antik bir semboldür. Günümüzde çoğunlukla İslam ülkelerinin bayraklarında kullanılan bir sembol olarak bilinmektedir.
Hilal ve yıldız figürü aynı zamanda Sümer ikonografisinin de en çok kullanılan öğelerinden biridir. Burada ki kullanımlarındaysa "Hilal", "Ay Tanrısı"nı temsil etmektedir. Yıldız ise İştar ya da Antik Roma mitolojisinde de bulunan Venüs'ü sembolize etmektedir. Aynı zamanda bu 2 sembolle beraber Güneş diski olan Şamaş'ta kullanılmaktadır. Bir çok Akademik Çalışmada Sümer toplumu içerisinde "Hilal ve Yıldız" üçlü sembolün bir parçası olarak tanımlanır. Bu da Sin'in Ay'ı, İştar'ın Yıldızı ve Şamaş'ın Güneş'idir
Hilal ve yıldız sembolünün birlikte kullanımına ilk eski İsrail Devletinde rastlanılmaktadır. Burada M.Ö. 14. yüzyıl ya da 13. yüzyıl'ın sonlarında hüküm süren Moab ya da Moabites tarafından kullanılmıştı. Moabites ismine ait mühürlerde sıkça rastlanılmıştır.
Daha sonraları Partlar tarafından da kullanılan bu sembolün Eski Mezopotamya uygarlıklarinde de sıkça kullanıldığı görülmektedir. Part kralları 1. Mithridates, 2. Orodes ve 4.Phraates tarafından basılan paralarda bu semboller kullanılmıştır.
Ayrıca "Hilal ve Yıldız" sembolleri Partlar tarafından kullanılmadan tam 2 millenium önce Mezopotamya devletleri ve Elam devleti tarafından da kullanılmıştı. Babil mitolojisinde Sin (zamanın babası ve Ay tanrısı), Şamaş (Güneş tanrısı ve yüce hakimi, yeryüzü ve cennetin yargıcı) ve İştar (yıldız tanrısı)'nı Babil kralının güçlerinin kaynakları olarak betimlemiştir.
Hilal ve yıldız aynı zamanda Pontus Kralı 6. Mithridates'in bayrağının da sembolleridir. Bu kraliyet amblemindeki "Ay" Zeus, Ahura Mazda ve ay tanrıçasının soyundan geldiğine inanılan "Pharmacou" isimli Persli bir kişiı sembolize etmekteydi.[8] Aynı zamanda "Hilal ve Yıldız", Tanrı Mitra'nın da sembolüydü. Bosphor Krallığında M.Ö. 5. yüzyılla M.S. 1. yüzyıl arasında da hem 6. Mithridates'in soyundan gelen krallardan hem de Mitra tanrısı kültüne olan inançtan dolayı bayrak ve krallık sembollerinde kullanılmıştır
Bir Türk araştırmacının yaptığı bir çalışmada; Pontus Krallığının kraliyet sembolü olan Hilal ve yıldıza döneme ait sikkelerin üstünde bulunması tartışma konusu olmuştur. Pek çok bilim insanı Pontus devletini Kraliyet amblemin "Hilal ve Yıldız" olarak tespit etmişler. Kraliyet ailesi ait birçok mekân ve cisim üstünde bu sembolün kullanılması Pontus devletinin amblemi olduğunu kesinleştirmiştir. Fakat bilim insanı Kleiner bunun İran kökenli bir tanrısal sembol olduğunu ve bu nedenden kullanıldığını düşünmektedir. Aynı zamanda Ay ve yıldızı Tanrı ve insan arasında ki ilişkiyi sembolize etmesi amacıyla kullanıldığını da düşünmektedir. Diğer taraftan, Ritterse bu sembolün Perseus'tan alındığını düşünmektedir. Makedonların bayraklarında kullandıkları yıldız gibi. Bu sembolle ilişkilendirilen 2 Tanrı olan Ahura Mazda ve Mitra'dır. Olshausen ise; yıldız ve hilal Pontus ve İran ikonografi bir syncretism ilgili olduğuna inanmaktadır; İnsanlar için hilal ve Ahura Mazda için yıldız sembol olarak kullanılmıştır. Son dönemlerde, Summerer, İnsanı sembolize eden yıldızı yalnız Pontus krallığının kraliyet sikkelerinde sembol için ilham kaynağı olduğunu ileri sürdü.
Hilal ve yıldız motifi genellikle bütün Sasani paralarında bulunmaktaydı. Bu durum da birçok araştırmacıyı Müslüman toplumların bu sembolü Samaniler'den devraldığını düşünmeye sevk etmiştir. Sasani krallarının taca sahip olma sıraları ve sayılarını tanımlayan Habibollah Ayatollahi İslamiyet'in ilk yüzyılından sonra bu sembolüm ele geçirilen İran toplumu halkı tarafından Müslüman dünyasına kullanılan bir sembol haline getirildiğini tespit etmiştir
Geç Helenistik ve ilk Roma çağlarında hilal ve yıldız sembolü genellikle Byzantium sikkerinde görülen bir semboldü. Örneğin M.S. 1. yüzyıl Byzantium paraları üstünde Artemis başı yay ve okluğu Hilal ve yıldız motifleriyle beraber bulunmaktaydı. Ay ve yıldız sembollerinin dönemin inançlarında ki etkisi 2. Filip'in Byzantium'u yaptığı işgaller sırasında Ayın bulutlar arasında işgali yarıda bırakmaları ve işgalden vazgeçmeleridir. Bunun üzerine Byzantium'lular Artemis (veya Hecate) lampadephoros (ışık getiren) heykeli inşâ edebilmek için izin almışlardır. Bu hikaye 1. Justinian döneminde yaşamış olan Miletli Hesychius'in çalışmalarından öğrenilmektedir. Bu hikayeler sözlük yazarı Suidas ve Photius tarafından korunmuş, hikayede Stephanos Byzantinos ve Eustathius tarafından yeniden anlatılmıştır.
Hecate'ye olan bağlılık Byzantium'lular tarafından önem veriler. ver kendilerinin koruduklarını düşünürlerdi bundan dolayı eski Byzantium surlarında "Hilal ve Yıldız" sembooleri bulunurdu. 2. Filip istilasından da bu şekilde korunduklarını düşünmekteydiler.
Hilal ve yıldız sembollerinin nasıl bir tanrıça sembolü olduğu belli değildir (Sadece bazılarının bellidir).Bizanslılar M.S. 4. yüzyıl olaylarından sonra şehrin amblemi olarak "Hilal ve Yıldız"'ı kabul etmelerine rağmen şehrin paralarında bu amblemin yer alması 1 yüzyıl sonra meydana gelmiştir. M.Ö. döneme ait Byzantium ve Kalkedon sikkelerinde Mitridates'in korumasında olduklarından Mitridates'in resmi ve Hilal-yıldız resmedilmektedir.
Geç Roma İmparatorluğu döneminde çeşitli yerel paralarda kullanılan semboller arasında en çok "Hilal ve Yıldız" sembolleri kullanılmaktaydı. Fakat imparatorluğun her yerinde daha çok Roma sikkeleri kullanılmaktaydı.
Hilal ve yıldız sembolünün kullanımı sürpriz bir durum değildi. Hilal ve yıldızın genel diğer anlamıysa birleştirici olmasıydı. Panteondaki tanrılarla gök cisimlerini birleştiren bir özellik taşımaktaydı. Bunu da dışarıdaki vasallar ver yabancı devletlere karşı propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.
Türki Kağanlıkların paralarında Hilal ve yıldız ilk kez Taşkent yakınlarında bulunan M.S. 8. yüzyıl Göktürk paralarında görülmektedir. (Türklerde kültürel olarak etkileşimde bulundukları Sogdlar gibi bu sembolü kullanmaya bağladılar. Hilal ve yıldız Türkler arasında sık kullanılan bir sembol haline geldi.
Genel teori Osmanlılar'ın ay ve yıldızı Konstantinopolis'i fethettikten sonra kullanmaya başladıkları yönündedir. Fakat bunun kesinliğinden söz etmek güçtür. Bizans İmparatorluğu'nun ve Konstantinopolis'in yükselişinden sonra "Hilal ve yıldız" sembolü sık olmamakla beraber kullanılmıştır.
Ayrıca en önemli sorunlardan biri de Konstantinopolis'in Osmanlılar tarafından ele geçirildiğinde şehrin sembolünün ne olduğuydu. Dönem paralarıyla ilgili bir araştırma 1000 yıl boyunca bölgede hüküm süren Hıristiyan liderlerin kullandığı amblemler 4 farklı haç, çift başlı kartal ve "Ay-yıldız" amblemleri Doğu İmparatorlarını temsil etmekteydi. Bunlar içinde hem imparatorluğu temsil eden hem de Hıristiyanlığa vurgu yapmayan amblemlerden Hilal ve yıldız uygun bulunmuş ve Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır.
Bununla birlikte sikkeler tek delil ve kaynaklar değildir. Hilal ve yıldız sembolü Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce Mora'da, İslam'la ya da Osmanlılarla hiçbir alakası olmadığı halde kullanılmıştır. Mora'daki en 1300'lü yıllarda inşâ edilmiş eski kiliselerden birinde Aziz Yuhanna Chrysostom'un elinde, üstünde Hilal ve yıldız olan bir kalkan tutarken betimlenmiştir
1453'te Konstantinopolis şehri yükselmekte olan Osmanlı İmparatorluğu'na dahil olmuştu. Şehrin Eski sembollerinden olan "Haç" ve "Çift Başlı Kartal" sembollerinin şehir düştüğünden bir değeri kalmamıştı. 3. İvan çift başlı kartal sembolünü Bizans İmparatorluğu'nun mirasçısı olduğu gerekçesiyle Rusya Devleti'nin sembolü olarak kullanmaya başlamıştır. Bilindiği üzere pagan uygulamaları ve sembolleri Bizans İmparatorluğu'nda, 1. Theodosius iktidarından sonra yasadışı kabul edilmiş ve giderek insanlar bu Uygulamalardan uzaklaşmıştı. Julianus pagan uygulamaları yeniden sosyal hayata dahil etmeye çalışsa da başarısız oldu.Fakat kimi pagan sembolleri resmi alanda da kullanılmaya devam etti.
Osmanlı İmparatorluğu, Konstantinopolis'in fethinden sonra birçok Bizans sembolünü kullanmıştır. Özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında bu sembolleri birçok alanda uygulamaya koymuştur. Bu konuda 1908'de William Ridgeway tarafından bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada Araplar ve diğer Müslüman toplumlar tarafından benimsenen bu sembolü Hz. Muhammed'in nişanı konumu taşındığını ve Osmanlı devletice kullanıldığını iddia etmektedir. Hz. Muhammed'in ölümünden 12 yıl sonra ele geçen topraklarda özellikle Mezopotamya ve İran topraklarında kullanılan bir sembol olduğundan kısa sürede kabul görmüştü.
Gerçek şu ki hilal ve yıldız Osmanlılar tarafından kullanılmadan önce İslam'la ilişkilendirilmemişti. Bunu kanıtıysa Haçlılar döneminde de Rozetler ve kimi Bizans imparatorlarının sikkeleri üstünde bulunmasıdır. Türk araştırmacılar bu sembolün Bizans İmparatorluğu'ndan devralındığı konusunda şüpheci olmuşlardır. Bun konudaki yazılardan biride Mehmet Fuat Köprülü tarafından hazırlanmıştır; Bu açık, ancak, kökeni ne olursa olsun, bu semboller Asya'nın çeşitli yerlerindeki Türk devletlerinde kullanılmıştır. Bundan dolayı hiçbir nedenle bu sembolün Bizans'tan Osmanlıya devredildiğini söyleyemeyiz.
Dengeleyici bir görüşte Franz Babinger tarafından ortaya konulmuştur; Mümkün olsa da kesin olmamakla birlikte 2 Mehmed fetihle birlikte şehrin sembolü olarak"Hilal ve Yıldız"'ı devralmıştır. Orhan Gazi döneminde kullanılan kan kırmızı bayrak üzerine sadece ay (hilal) figürü bu sembolün daha öncede Osmanlılar tarafından kullanıldığını göstermekteydi. Fakat Bizans ve Sasani sikkerinde ve sembollerinde kullanılan yıldızın eksikliği konusu düşünülürse. Mehmed'in bayrağı bir yenilik olarak düşünülebilinir. Asya'daki göçebe Türk boylarıysa genellikle yarım ay sembolünü kullanmış "Hilal ve Yıldız" birlikte sadece son dönemlerde rastlanmıştır. Şehrin fethedilmesi eski Türk ve Bizans sembollerinin birleştirilmesi için güzel bir neden olmuştur.
Sonuç olarak Hıristiyan göçmenler, Müslüman toplum, Yunan nüfusu ve Türk toplumuna uygun bir sembol bulunmuş ve Bizans İmparatorluk mirasına da sahip çıkılmıştır. Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelerde Cezayir, Tunus, Komorlar, Moritanya, Malezya, Pakistan, Maldivler, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan Çin Halk Cumhuriyeti'nin eyaleti olan Doğu Türkistan ve bu ülkelerin esinlendiği ve 1844'ten beri kullanılan Türkiye bayrağıdır.[29]
Hazırlayan: Akhenaton
Kaynak: hermetics
0 Yorumlar