Kaos ve Bilderberg Toplantısı: Sosyal Kaos mu?


Kaos Teorisi doğadaki olayları anlamak için geliştirilmiştir. Temelde James Gleick’in ünlü kitabı KAOS’da4 izah edildiği gibi ilk olarak meteorolojik olaylar araştırılırken, hava katmanlarının hareketlerini matematiksel modellendirme üzerine kurulmuştur. Daha sonra KAOS teorisi gerek tıp, gerekse diğer bilimlerin de içine girmiş ve doğadaki karmaşık ve birbirini farklı parametrelerle etkileyen olayları açıklamak için kullanılmıştır.  

4 James Gleick. Chaos: Making A New Science, London: Penguin Books, 1987. 

KAOS teorisinin ünlü söylemini herhalde hatırlayacaksınız "Pekinde bir kelebek kanatlarını çırptığında, Los Angeles-Amerika’da bir Hortum meydana gelebilir!".    

Bu olaya KELEBEK ETKİSİ denir. Evet, gerçekten de hiç ummadığınız minik faktörler bir araya gelip, ana sistemdeki etki kuvvetlerini veya bileşke kuvvetlerini değiştirebilir, aynı bir köprüde uygun adım yürüyerek köprünün titreşim rezonansını etkileyip, köprüyü çökertebilen bir tabur gibi! Atmosferdeki olaylar çok zor tahmin edilebilir, çünkü bir faktör, diğer faktörü etkiler, o da diğerini, etkili faktörlerin vektöriyel toplamı bazen havanın yatışmasına, bazen ise hortum oluşmasına neden olur.    

Aslında biyolojik yapılarda da benzer kaotik mekanizmalar etkilidir; insan vücudunda mesela. Bir tek minik bir mekanizmanın bozulması, bir kelebek etkisi yaratıp, zincirleme tüm diğer mekanizmaları bozması gibi. Bazı enzim eksikliklerinde veya azalmalarında tüm vücudun dengesinin bozulması gibi. Astronomlar Kelebek Etkisinin ve Kaos Teorisinin aslında Evrende de geçerli olduğunu ve aslında hem mikrokozmos, hem de makrokozmosdaki olaylarda matematiksel bir model olarak KAOS teorisinin etkili olduğunu söylemekteler.    

Arıların hızla öldüğünden ve bunun yaratacağı sonuçlardan bahsetmiştik. Bu sonuçlar gerçekten de ölümcüldür. Sadece bitkilerde döllenme olayını doğadan kaldırırsanız veya arılardan, böceklerden alıp, sadece rüzgarın kaotik etkisine, tesadüfe bırakırsanız; inanılmaz bir hızla bitki örtüsünün yok olabileceği gerçeğini görürsünüz. Kaos Teorisinin hesaplarına göre etki sanıldığından çok daha kısa sürede kendisini gösterecektir. Doğanın milyarlarca yılda yarattığı dengelerle oynanamaz. Oynamamalıyız! Doğa hızla kendisini insanlardan kurtarabileceği bir kaotik yokoluşa veya yeniden kendini düzenlemeye doğru zorlanıyor. İnsanlar artık Tanrıyı kıyamete zorlamaya başladılar. Yeniden düzen kurulduğunda ise büyük olasılıkla insanlar ortamda bir daha var olmamak üzere yok olacaklar!


Kaos Teorisini ve Kelebek Etkisini, sosyal olaylarda ve insan yaşamında da görmek mümkün! Bu konuda size mutlaka izlemenizi önereceğim iki film var: Kelebek Etkisi (Butterfly Effect, 2004; d.: Eric Bress, Mackye Gruber) ve Koş Lola Koş (Run Lola Run, 1998; d.: Tom Tykwer). Bu iki film de bize aslında insan yaşantısında çok minik bir gecikmenin veya çok minik bir olayın zincirlemesine nasıl bir kelebek etkisine yol açtığını gösteriyor. Hepimiz aslında Kelebek Etkisini kendi öz yaşantımızda  da yaşıyoruz. Yani sadece makro ve mikro kozmosdaki olayların birbirini etkilemesinde değil, insan davranışlarının veya sosyal olayların gelişmesinde de bu etkiyi görmek mümkün! Örneğin İkinci Dünya Savaşının gelişmesi tamamen kaotik ve kelebek etkisine dayanan bir sürece bağlıdır! Bilinçli olarak da CFR, Skulls and Bones, Thule Cemiyeti gibi gizli cemiyetler tarafından istenmiş ve bilinçli olarak da bu zincirleme etki oluşturulmuştur! Sonuç ortada! Biz Türkler, ikinci dünya savaşının zorunlu bir yaptırımı olarak  NATO’ya girmemizin bedelini çok ağır ödedik, halen de ağır ödüyoruz.    

Gerek Kaos Teorisi, gerekse Kelebek Etkisi artık sadece sosyal olaylar değil, aynı zamanda da ekonomik olaylarda da kendini gösteriyor. Tüm borsa patronları artık kendilerine kaos teorisi ile uğraşmış matematikçiler ve ’oyun teorisi’ (game theory) uzmanları kiralıyorlar. Çünkü benzer şekilde olayın parametreleri çok değişici. Örneğin, George Soros isimli borsa simsarı bu oyunları ve kirli tezgahları çok iyi bilenlerden, hocası ünlü Postmodern filozof  Karl Popper!    

Yahudi kökenli George Soros ekonomide yarattığı veya geliştirdiği spekülatörlüğü ile borsadan çok para kazanmış, bu parayı kendi özel amaçları ve ülkeleri karıştırmak için harcamış5 . Bununla da kalmamış, CIA ve NED’in (National Endowment for Democracy) bir uzantısı olan Açık Toplum Enstitüsünü ve Açık Toplumu (Open Society)  kurmuş. NED ise CIA’nın bir  yan kuruluşu6 (EK-3’teki listeye de bakınız). Sözde hedef şeffaflık ve demokrasi! Gerçekte hedef toplumlarda bu kavramların içini boşaltıp, Küresel Elitin çıkarları doğrultusunda sosyal karmaşa yaratmak! Bu yapı bilindiği gibi turuncu devrimleriyle ünlü. Yugoslavya, Rusya, Ukrayna vb. 20-30 bin kişiyi bir araya toplayıp, birer de turuncu atkı taktılar mı bu ülkelerde devrim yapmış bu arkadaşlar! Yani sosyal yapıları izliyor, Kelebek Etkisi oluşacağını anladığı zaman Soros amca başlatıyor Kelebeğinin kanatlarını çırptırmaya . Derken etki büyüyor, büyüyor; bir süre sonra ABD’li istihbarat örgütlerinin de yardımıyla dev gibi oluyor. George Soros pek çok gizli cemiyetin de üyesi, Round Table,                                                  
5 Detaylı bilgi için, Mustafa Yıldırım. Sivil Örümceğin Ağında, İst: Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2004. 
6 Bill Blum. Rogue State: A Guide to the World’s Only Superpower, Maine:Common Courage Press, 2000. 

Masonluk, CFR, Trilateral Komisyon, Bilderberg vb.  Bu örgütlerin hepsi toplum mühendisliğini çok iyi biliyorlar.    

Bilderberg dedik de, bu yazının ilk kaleme alındığı tarihlerde İstanbul’daki ünlü çok gizli uluslararası BİLDERBERG toplantısının (31 Mayıs-3 Haziran 2007) başlamış olduğunu hatırladık. Küresel Elit ve kendini seçilmiş sanan 200 civarında amca oturdular; nasıl politik, ekonomik kaos yaratarak Büyük Ortadoğu Projesinden daha karlı çıkarız diye İstanbul'da toplandılar ve konuştular. Tek Dünya Hükümetinin planlarını yapıyorlar7. Bir sosyal karmaşayı oluşturmaktan kurulduğu günden beri geri durmamış olan Bilderberg nedir, nasıl bir gizli örgüttür, dünyayı gizlice nasıl yönetmeye çalışmaktadır bir hatırlayalım! 

Gerek George Soros ve gerekse Bilderberg toplantısında İstanbul’a gelen elitler ve Küresel Sermaye Türkiye’deki 22 Temmuz seçimlerine müdahale etti. Milyarlarca dolar kredi ve milyarlarca dolar bu seçimler için harcandı. Sonuç ortada Kırmızı-Beyaz Al Bayrak Devrimine karşı Turuncu-Yeşil Dolar Devrimi, varoşlardaki ve köylerdeki aç, önündeki 2 ayı nasıl geçireceğini kara kara düşünen halkı satın almayı başardı. Yani pek çok gizli örgüt, Bilderbergle birlikte bu seçimlerin ve Türk politikasının bizzat içindeydi! Sonuçları Türkiye için yıkımsal olsa da, Kemalizm Türkiye’de tasfiye ediliyor olsa da, Türkiye parçalanıyor da olsa bu kitapta bahsedilen Dünya’yı Yöneten Gizli Güçler’in nasıl seçimi etkileyen pek çok parametreyi kontrol ettiklerini gördük. Örneğin Büyük Loca ve tüm Masonlar bir tek partiyi destekleyeceklerini açıkladılar ve Medya’dan, reklam şirketlerine kadar her kilit noktadaki mason birader bu parti için çalıştı8! Bir zamanlar Adnan Menderes için yaptıkları gibi! 

7 Daniel Estulin. Klüp Bilderberg, İst.: April Yayınları, 2007. 
8 Seçimlerin nasıl manupüle edilmiş olabileceği hakkında bir fikir alabilmek için, EK-4’de ‘Seçmenler, Oylar ve Elektronlar’ başlıklı makalemi ve Neval Kavcar’ın bu konudaki makalelerini okuyunuz. 

BİLDERBERG Nedir?9 

1921’de kurulan CFR’nin (Council of Foreign Relations-Dış İlişkiler Konseyi veya ABD Derin Devletinin temel çekirdeği) temel küreselleşme planları daha kurulduğu günden beri biliniyordu. CFR, ABD içinde kontrolü 2. dünya savaşı sırasındaki askeri yönetimle ve FBI isimli örgütü kurarak sağladı (1908’de kurulan Federal Büro yeni şeklini aldı). O dönemlerde Amerikan Derin Devletinin iskeletini teşkil eden CFR tek jandarmalı kapitalizmi Avrupa’ya da yaymak zorundaydı. Eski CFR başkanı ve Rockefeller’in Chase Manhatten Bankası başkanı olan John Mc Cloy, OSS (Office of Strategic Services) isimli istihbarat örgütünün kurulmasını önerdi.  OSS Bill Donovan tarafından 1941-1942’de savaş yıllarında kurulmuştur.  

Temel çatıyı CFR, Round Table, Masonlar, Skulls and Bones gibi gizli örgütler oluşturmaktadır. OSS 1947’de CIA isimli örgüte dönüştü.   1950’de General Walter Bedel Smith başa geçince Avrupa’da CIA’in tüm işlerini ve paravan şirketlerini oluşturabilecek ve Avrupayı kontrol edebilecek bir örgüt oluşturulmasını istedi.  

Bilderberg, CFR-Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar-Skulls and Bones-Round Table ve diğer gizli örgütlerin Avrupa ayağını oluşturmak için, aslında kitaplarımızda bahsettiğimiz 50 bin Küresel Elitin hizmetine tüm Avrupa ekonomisini sunabilmek için kuruldu. Hollanda’da Oosterbeek şehrinde Bilderberg otelinde 1954’de kurulmuştur. Her yıl bir ülkede pek çok ülkenin ileri gelenleriyle birlikte çok gizli toplantılar yapar. Katılanlar hiç bir bilgi vermezler, kayıt ve yazmak yasaktır.                                                   

9 Detaylı bilgi için,  Daniel Estulin. Klüp Bilderberg,  Çev. Cihat Taşçıoğlu, İst. April, 2006; R. Gaylon Ross. Who is Who of the Elite?,  Spicewood-Texas: RIE Press, 2000; Ümit  Sayın.  Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortadoğu Projesi, İstanbul: Neden Kitap, 2006; Jim  Marrs. Rule by Secrecy, NewYork: Harper Collins, 2000. 

Bilderbergin kurucuları arasında Hollanda Prensi Bernhard ve Polonyalı sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vardır. Retinger, Bilderbergin babası olarak bilinir. Bilderberg aslında Amerikan sermayesinin ve elitinin, CIA’in Avrupa ayağıdır. Prens Bernhard’ın eski bir NAZİ üyesi olduğu bilinmektedir.  

Bilderberg toplantılarında ülkelerin kaderleriyle ilgili çok gizli kararlar alınır ve bu alınan gizli kararlar her koşulda uygulanır. En gizli ve önemli kararları en iç çekirdek bilir. Herkes her toplantıya giremez. Yani iç içe çemberlerden oluşan bir yapı mevcuttur. Türkiye’nin kaderi de bu toplantılarda tayin edilmiştir.  Son olarak 2007’de İstanbul’da yapılan Bilderberg toplantısı sonrası seçimlerde ve ekonomide gördüğümüz değişimler gibi (ilerideki Bilderberg ile ilgili bölüme bakınız!) 

Türkiye’yi uzun dönem yöneten pek çok kişi uzun dönem Bilderberg üyesi olarak kalmıştır. 1950’li yıllardan sonra pek çok iç ve dış politikayı Türkler değil, Bilderberg, CFR ve Trilateral Komisyon Üyeleri belirlemiştir! 

Dünyayı Yöneten Gizli Güçler – Ümit Sayın 

Yorum Gönder

0 Yorumlar