Doğa’ya Verilen Zarar Daha da Büyük!


Küresel Elit’in ve Dünyayı Yöneten Gizli Güçlerin çıkarları, kapitalizm ve emperyalizm nedeniyle doğa’ya verilmekte olan zarar ise çok daha büyüktür, sadece kuşları alırsanız, değişen iklim koşulları hava kirlenmesi veya küresel ısınma ile önümüzdeki 50 yıl içinde 400- 500 civarında kuş türünün yok olmasını sağlayacak, 2100 yılında ise 950 ile 1800 arasındaki kuş türü kaybolmaya yüz tutacak 17 .   

Arıların azalmakta olduğundan ve ABD ve Avrupa’da son yapılan araştırmalara göre arı kolonilerinin % 60-80’inin öldüğünden bahsetmiştik.  Teksas’da % 70, Kalifornia’da % 30-60 oranında azaldıkları biliniyor. Bunun nedeni ise tam olarak kesinleşmiş değil, cep telefonu radyasyonu, küresel ısınma, yeni ortama saçılan deneme amaçlı virüsler, insektisidler, özellikle de GDO’lu (genetik yapısı değiştirilmiş) besinler bu nedenle suçlanıyor. Arılar genetik yapısı değiştirilmiş meyve çiçeklerine konmak istemiyorlar (bu arada GDO’lu tohum yasasının 2006’da Türkiye’de  kabul edilmiş olduğunu da hatırlatalım!). Arıların bir kaç on yılda dünyadaki sayılarının azalmasıyla, bitki türlerinin döllenmedeki düşme nedeniyle azalacağı varsayılıyor. 

Dünyada’ki küresel ısınmaya neden olan karbondioksitin % 31’ini ABD, % 28’ini   Avrupa, % 13’ünü Rusya üretmektedir. Yani karbondioksitin % 73’ü üç büyük endüstri merkezi tarafından üretilmektedir. Bu ülkeler bu konuda hiç bir önlem almadıkları gibi, 2089-2099’da sıcaklığın yaklaşık tüm gezegende 5 ile 8 santigrat derece arasında artmasını, buzulların erimesini ve ülkelerini suların basmasını engelleyemeyeceklerdir18. En fazla sıcaklık artışı, Kuzey Kutbu, Grönland, Alaska ve Rusya’nın kuzeyinde olacaktır. Bu da anlattığımız gibi katostrofik etkileri önceden tahmin edilemeyen bir KAOS etkisi ve Kelebek Etkisi oluşturacaktır.

17 http://www.livescience.com/animals/070604_warming_birds.html 
18 http://www.wri.org 


Bilim adamlarına göre küresel ısınmanın ilk akla gelen sonuçları şöyle olacaktır19: 
  
1.      Buzulların erimesinin yanısıra, ormanlık alanlardaki nemin azalması ve çok kolay çıkabilecek orman yangınları, özellikle Amazonlar’da ve büyük ormanlarda (jungle) 2030-2050 arasında çıkabilecek büyük orman yangınlarını durdurmak mümkün olmayacaktır. Pek çok hayvan türü yok olacağı ve  bu orman yangınlarının gezegendeki oksijeni azaltacağı gibi, yangınlar korkunç karbondioksit artışına, herşeyin daha da kısır döngüye girmesine neden olacaktır. 
2.      Tüm deniz kenarındaki alanları sular basacaktır, bu sırada yeni depremlerin oluşması ve tsunamilerin artması beklenmektedir. Buzullar ve Glasierler (dağlardaki temel su kaynağımız olan buz ve kardan oluşan dev tabakalar) hızla erimektedir. Yani gezegenin yedek su deposu hızla kaybolmaktadır. Okyanusların hareketleri ve su baskınları Amerika sahillerini, Kuzey ve Batı Avrupa Sahillerini, Avustralya ve Güney Doğu Asya sahillerini kilometrelerce eritecektir. 21502200’lerde, eğer önlem alınmazsa, bugünkü deniz kenarındaki pek çok büyük şehir (Londra, Amsterdam, New York, Washington, D.C., Virginia, Los Angeles, San Fransisco vb.) denize gömülecektir.  
3.      Pek çok hayvan ve bitki türü yok olacaktır, 80-90 yıl bu türlerin yeterli evrimi geçirmesi ve kendilerine yeni uygun genler geliştirmeleri için yeterli bir süre değildir. Bu nedenle yeryüzündeki 800 bin civarındaki böcek türünün hızla bir kaç yüzbine, 10 bin çeşit kuş türünün hızla bir kaç bine, 20 bin çeşit balık türünün 10-12 bine, 4000 çeşit memeli türünün ise sadece 1000-1500’e düşebileceğinden bahsedilmektedir. Bu sayılar kesin sayılar değildir, sadece tahminlerdir. Etki çok daha kısa zamanda çok daha fazla olabilir. 
4.      Isınma insan yapısı pek çok cisme zarar vereceği gibi, dünya yüzeyindeki katmanları da etkileyecek ve depremlerin, doğal felaketlerin oluşmasını kolaylaştıracaktır. Bu etkiler 2050-2060’dan sonra çok artabilir, kaotik ve zincirleme etkiye göre kıtalar yeniden şekillenebilir.  
5.      Antartika’da bile son bir 20-30 yılda 125 civarında dev göl yok olmuştur. Tüm kıtalardaki kullanılabilir su miktarı çok azalacaktır. Şu anda bile insanlara su yetmediği düşünülürse, 2030-2040’larda petrol savaşları gibi, su savaşları yaşanacaktır. Dünya çöle dönecektir. Nehirler ve göller kurayacaktır.  
6.      Doğa’da yaşayan pek çok hayvan türü öleceği ve yok olacağı gibi, av hayvanları azalacak, pek çok hayvan türü ise sulak, dağlık yerlere kaçacaklar, insanlardan uzaklaşacaklardır. Greenhouse kısırdöngüsü ise kaotik etki ile sadece 2110’larda yeni bir buzul çağının başlamasına ve dünyanın dengesini yitirmesine, mevsimlerin değişmesine, ağır ve çok zor doğa koşullarına yol açabilecektir. Bugün önlem alınmazsa, 2120-2150’arasında o zamanki dünya   nüfusunun yaklaşık % 60-80’inin, salgınlar, besin ve su eksikliği, hastalıklar, yetersiz yaşam koşulları, savaşlar veya Öjenik prensiplerini savunan Küresel Elitin kendisini korumak için alacağı önlemler nedeniyle,  kırılacağı ve öleceği tahmin edilmektedir.  
  
Evet, WAHSHI KAPITALİZMİN ve Kapitalizmin Gizli Örgütlerinin bize son 100-150  yılda sunduğu gerçeklerden bahsettik. Bunun sonucunda bir avuç insan, yaklaşık 50 bin Küresel Elit ise gününü gün etmekte, hiç bir doğa, insanlık, gezegen düşüncesi ve sorumluluğu olmadan ve doğaya karşı hiç bir önlem almadan, hiç bir uluslararası anlaşma imzalamadan, her geçen yıl nasıl daha fazla para kazanacaklarının hesabını yapmaktadırlar. Bu gezegen Wahshi Kapitalizmi ve onu oluşturan, kurgulayan ve yöneten insanları son kez ve ebediyen tasfiye etmeye hazırlanmaktadır!  Aslında Kızılderili Reisinin dediği gibi bu insanlar hiç bir zaman bu gezegenin sahibi ve yöneticisi olmamışlardır, kendi sonlarını hazırlamaktadırlar!...                                                 

19 http://www.livescience.com/environment/top10_global_warming_results-1.html 

Evet, bu yazılar kitabın konusu olan gizli örgütlerin bir uzantısı olan Bilderberg toplantılarının İstanbul’da 31 Mayıs-3 Haziran 2007’de, her zamanki gibi tam da Dolunay (!?) zamanı yapılması sırasında kaleme alınmıştı (Dolunay işin şakası!). Bu dönemlerde Bilderberg toplantısıyla ilgili araştırmalarımız hakkında yazılan bazı köşe yazıları ise ilerideki satırlarda yer alacak. Bilderberg önemliydi, çünkü kitabımızın konusu olan ‘Dünyayı yöneten gizli güçlerin’ önemli bir örgütüydü. Sonunda Küresel Elit ve Bilderberg toplantısının sonuçları ve daha önceki çalışmaları 22 Temmuz 2007’de kendisini gösterdi. Türkiye artık Küresel Elitin’di ve parçalanma, tam köleselleşme, Ulus Devletin yıkılması, 2. Cumhuriyet dönemine geçilebilirdi.

Dünyayı Yöneten Gizli Güçler – Ümit Sayın

Yorum Gönder

0 Yorumlar