Çevreyle bütünleşmiş etkili bir görünüme sahip olan İshak Paşa Sarayı, kesme taş ve moloz taş ile birlikte yer yer ahşap malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Yapıların inşasında vazgeçilmez bir malzeme olarak kabul edilen taş, doğada bol miktarda bulunmasının yanı sıra taşıyıcı gücünün fazla olması, hava etkilerine dayanıklılığı, zengin ve görsel bir plastik etkiye sahip olması gibi özelliklerinden dolayı, yapılarda tercih edilen malzeme türü olmuştur. Sarayın inşasında da kullanım yerlerine göre farklılık gösteren altı değişik taş türünün kullanılmasıyla birlikte, sarayda sade bir işçilikle malzeme bütünlüğü sağlanmış, duvarların kaplamalarında kullanılan taşlar büyük hassasiyetle belirlenmiş bir ölçüye göre yontulmuştur. Ayrıca sarayda kullanılan taşların üzeri dikkatle incelendiğinde, sembolik bir takım işaretlerin kullanıldığı görülür. H. 1199 (M. 1784) yılına tarihlenen sarayın, tüm yapı elemanları dahil olmak üzere, birbirinden farklı yüz elliden fazla taşçı markalarının taşların üzerine kazındığını görmek mümkündür. Osmanlı yapılarında çok seyrek karşılaştığımız bu işaretler, Ortaçağ Anadolu Türk Mimarisinde yoğun olarak XII. - XV. yüzyıl arasındaki zaman dilimi içerisindeki, taş yapılar üzerinde taşı işleyenler tarafından kullanılmıştır. Taşçının hem kimliğini hem yonttuğu taşın sorumluluğunu almak için yaptığı bu “Kimlik İşaretleri’’ (taşçı markası) ve taş ustalarının ocakta ya da şantiyede taşı kendinden sonra kullanacak olanlara yardımcı olmak üzere yaptıkları semboller, hemen hemen her taş üzerinde farklı şekillerde kullanılmıştır.
XVIII. yüzyıl yapılarında karşılaşamadığımız bu taşçı markaları, bir Osmanlı Dönemi yapısı olan İshak Paşa Sarayı’nda, şaşılacak derecede taş malzeme üzerinde yoğun olarak kullanılmıştır. Bu yanıyla da, özel bir yere sahip olan sarayda kullanılan markaları, tablolar oluşturulup gruplandırma yoluna gidilerek, ayrıntılı şekilde incelenmesi amaçlanmıştır.
dipnot
Bulat, Serap,“XVIII. Yüzyıl İshak Paşa Sarayı Taşçı Markaları” Konya, 17 Mayıs 2014, VIII. Uluslararası Türk Kültürü, Sanatı ve Kültürel Mirası Koruma Sempozyumu’na sunulan bildiriden de faydalanılmıştır.
0 Yorumlar