TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ ve TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ


Türk Silahlı Kuvvetleri 


Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye'yi karadan, havadan ve denizden gelebilecek her türlü saldırıya karşı korumakla görevli olan askerî kuvvet. Yaptırım gücünü, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan alır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığı Türkiye Büyük Millet Meclisi adına cumhurbaşkanı tarafından temsil edilir. Türk Kara Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri, Türk Deniz Kuvvetleri ayrıca savaş durumunda Türk Jandarması ve Türk Sahil Güvenliği'nden askeri birliklerden oluşmaktadır. Toplam güç ve sayı bakımından dünyanın 9, NATO'nun ise ABD'den sonra gelen en büyük 4.ordusudur. 



Tarihi 


I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu 7 cephede savaşa 2.850.000 kişiyi silah altına alarak girdi. Bu ordu 70 piyade, 2 süvari tümeninden oluşan 24 kolordulu 9 ordu birliğiydi. Mondros Mütarekesi'nden sonra zorunlu terhislerle 50.000 kişiye inmişti. Ancak Osmanlı ordusunun kalan iki kolordusundan biri Suriye cephesinden Ankara'ya konuşlanan Ali Fuat Paşa komutasındaki 20. Kolordu, diğeri ise Kafkas Cephesinde Erzurum'da konuşlandırılmış Kâzım Karabekir komutasındaki 15. Kolordu'ydu. 
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında bu kolordular ve Kuva-yi Milliye birlikleri TBMM tarafından düzenli hale getirilerek modern Türk ordusunun temelleri atılmıştır. Kurtuluş Savaşı modern Türk ordusunun katıldığı ve kazandığı ilk savaş kabul edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda bu ordular yeni bir yapılandırmayla Türk Silahlı Kuvvetleri adını almıştır. Türk ordusu Cumhuriyet tarihi boyunca birçok isyan bastırmış, Kore Savaşı ve Kıbrıs Harekâtı'nda savaşmış, PKK'ya karşı operasyonlar yapmıştır. Ayrıca Afganistan, Kosova, Lübnan, Somali gibi birçok ülkeye uluslararası askeri kuvvetlere destek amaçlı asker göndermiştir. 




Anayasanın 5’nci maddesinde, “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. 
Söz konusu hüküm ile devlete yüklenen görevlerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak anayasanın 117’nci maddesinde Milli Güvenliğin sağlanması düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, ‘Başkomutanlığın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevî varlığından ayrılamayacağı ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunacağı, Millî Güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı Cumhurbaşkanının sorumlu olduğu, Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanının Silahlı Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine getireceği’ hükme bağlanmıştır. 
Bu çerçevede 4 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarının görev ve yetkileri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir: 
“Genelkurmay Başkanlığı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Milli Savunma Bakanına bağlıdır. Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları ve bağlılarından doğrudan bilgi alabilir, bunlara doğrudan emir verebilir. Verilen emir herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirilir. 
Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları Milli Savunma Bakanına ayrı ayrı bağlı ve sorumludur. 
Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıklarının teşkilatı Milli Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda gösterilir. 
Genelkurmay Başkanı Cumhurbaşkanı namına Silahlı Kuvvetlerin komutanıdır. Genelkurmay Başkanı savaşta başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanı namına yerine getirir. 
Genelkurmay Başkanı, Silahlı Kuvvetlerin savaşa hazırlanmasında personel, istihbarat, harekat, teşkilat ve eğitim hizmetlerine ait ilke ve öncelikler ile ana programları hazırlayarak Milli Savunma Bakanının onayına sunar. Bunlardan; 
(1) İstihbarat, harekât, teşkilat ve eğitim hizmetlerinin Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığına bağlı kuruluşlar vasıtasıyla uygulanmasını sağlar. 
(2) Personel hizmetleri, özel kanunlarına ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre yürütülür. 
Lojistik ve tedarik hizmetleri için tespit etmiş olduğu ilke, öncelik ve ana programlar ile askeri okullardaki eğitim ve öğretim hizmetlerine ilişkin önerilerini, bu hizmetleri yürütecek olan Milli Savunma Bakanlığına bildirir. 
Uluslararası yapılacak anlaşma ve antlaşmaların askeri yönlerinin tayininde ve uygulama esaslarının tespitinde Genelkurmay Başkanının mütalaası alınır. Gerektiğinde bu toplantılara katılır veya temsilci gönderir. 
Genelkurmay Başkanı; şahsen veya yetkili kılacağı kişi ve kuruluşlarla, görev ve yetkilerine ait konularda ilgili bakanlıklar, daireler ve kurumlar ile doğrudan yazışma yapabilir ve temaslarda bulunabilir." 
Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel görevi; 
211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesinde “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır”, 
211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’nun 36’ncı maddesinde ise “Silahlı Kuvvetler, harp sanatını öğrenmek ve öğretmekle vazifelidir. Bu vazifenin ifası için lazım gelen tesisler ve teşkiller kurulur ve tedbirler alınır” şeklinde tanımlanmıştır. 
Bu görevlere ilave olarak Türk Silahlı Kuvvetleri; 
5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/D Maddesi ile valilerin, “ilde çıkabilecek veya çıkan olayların, emrindeki kuvvetlerle önlenmesini mümkün görmedikleri veya önleyemedikleri; aldıkları tedbirlerin bu kuvvetlerle uygulanmasını mümkün görmedikleri veya uygulayamadıkları takdirde, diğer illerin kolluk kuvvetleriyle bu iş için tahsis edilen diğer kuvvetlerden yararlanmak amacıyla, İçişleri Bakanlığından ve gerekirse Kara Kuvvetleri Komutanlığının sınır birlikleri dahil olmak üzere en yakın kara, deniz ve hava birlik komutanlığından mümkün olan en hızlı vasıtalar ile müracaat ederek” yardım talebinde bulunmaları halinde kamu düzenini bozan her türlü toplumsal olayın engellenmesi maksadıyla kolluk güçlerine destek olmakta, 
5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/J Maddesi ile “Genel kolluk kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetlerini aşan durumlarda terörle mücadele için gerekli olması veya terör eylemlerinin kamu düzenini ciddi şekilde bozması hâlinde, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararıyla” Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevlendirilmesi durumunda, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununda belirtilen yetkiler ile kolluk kuvvetlerinin genel güvenliği sağlamada sahip olduğu yetkileri kullanarak verilen görevleri yerine getirmekte, 
Benzer şekilde, “Memleketin umumi emniyet ve asayiş işlerinden” sorumlu İçişleri Bakanı’nın, “bu işleri, kendi kanunları dairesinde hareket eden Emniyet Umum Müdürlüğü ile Umum Jandarma Komutanlığı ve icabında diğer bütün zabıta teşkilatı vasıtası ile ifa” edeceği ve “lüzum halinde Cumhurbaşkanı kararı ile ordu kuvvetlerinden” istifade edeceğine yönelik 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca, “umumi emniyet ve asayiş işlerinde” kolluk güçlerine destek sağlamakta, 
“Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması” nedeniyle ilan edilen olağanüstü hal üzerine, 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 21 ve 22’nci Maddeleri uyarınca valilerin “askerî birliklerden yardım istemesi halinde”, yardım istenen askerî birlikler “Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununda belirtilen yetkiler ile kolluk kuvvetlerinin genel güvenliği sağlamada sahip olduğu yetkileri kullanarak” olayların önlenmesinde kolluk güçlerine destek olmakta, 
Yer sarsıntısı, yangın, su basması, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri tabii afetlere 211 Sayılı İç Hizmet Kanunu Md.112 ve 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Md.7 çerçevesinde yapılan yardımlara destek vermekte, 
3497 Sayılı Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği Hakkında Kanun Md.2 uyarınca kara sınırlarını korumak ve güvenliğini sağlamaktadır. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar