GUGLIELMO MARCONI






DÜNYAYA YÖN VEREN EN ETKİN 100 KİŞİ 

38 GUGLIELMO MARCONI 
(1874-1937) 




Guglielmo Marconi, radyonun mucidi, İtalya'nın Bologna kentinde 1874'te doğdu. Ailesinin hali vakti oldukça yerindeydi ve özel öğretmenler tarafından eğitildi. 1894'te yirmi yaşındayken, Heinrich Hertz'in birkaç yıl önce yapmış olduğu deneylerle ilgili bir yazı okudu. Bu deneyler; havanın içinde ışık hızıyla hareket eden, göze görünmeyen elektromanyetik dalgaların varlığını açıkça göstermişti. 


Marconi hemen, bu dalgaların uzak mesafelere kablo olmadan sinyal gönderilmekte kullanılabileceği fikriyle yanıp tutuşmaya başladı. Bu yöntem, telgrafla mümkün olmayan iletişim olanakları sağlayacaktı. Örneğin, bu yöntemle denizdeki gemilere mesaj gönderilebilirdi. 


1895'te, sadece bir yıllık bir uğraştan sonra, Marconi çalışır bir cihaz üretmeyi başardı. 1896'da cihazını İngiltere'de gösterdi ve bu buluşla ilk patentini aldı. Marconi kısa bir süre sonra bir şirket kurdu ve ilk "Markonigram"lar 1898'de gönderildi. Ertesi sene Manş ötesine kablosuz mesaj göndermeyi başardı. En önemli patentinin 1900' de verilmesiyle birlikte, Marconi icadını iyileştirmeye ve her iyileştirme için de patent almaya devam etti. 1901'de Atlantik ötesine; İngiltere' den Newfounland' e radyo mesajı göndermeyi başardı. 


Yeni buluşun önemi 1909 yılında, s.s. Republic gemisinin bir çarpışmada hasar görüp batmasıyla canlı olarak görüldü. Radyo mesajları yardım gelmesini sağladı ve altı kişinin dışında herkes kurtarıldı. Marcani aynı yıl buluşuyla Nobel ödülü kazandı. Ertesi yıl, Irlanda'dan Arjantin'e, 6000 milden fazla bir mesafeyi aşan radyo mesajları aktarınayı başardı. 


Bu arada, mesajların Mors alfabesindeki nokta-çizgi sistemiyle gönderildiklerini belirtelim. Radyo dalgaları aracılığıyla sesin de iletilebileceği bilinmekle birlikte, bu 1906'ya kadar yapılmadı. Ticari ölçekte radyo yayını ancak 1920'lerin başlarında başladı, fakat yaygınlığı ve önemi bundan sonra çok hızla arttı. 


Patent hakları son derece değerli olan böyle bir buluşun yasal anlaşmazlıklara yol açacağı kesindi. Ancak davalar, mahkemeler Marconi'nin öncelik sahibi olduğunu (rüçhan hakkını) teslim ettiği 1914 yılından sonra yavaş yavaş ortadan kalktı. Marconi sonraki yıllarda kısa ve mikrodalga iletişim üzerine önemli araştırmalar yaptı. Roma'da 1937 yılında öldü. 


Marconi yalnızca mucit yönüyle tanındığına göre, etkisinin radyo ve radyodan türeyen cihazların önemiyle orantılı olduğu açıktır. (Marconi televizyonu icat etmedi ama, radyonun icadı televizyonun çok önemli bir habercisiydi ve Marconi'ye televizyondan dolayı da bir miktar paye vermek hakça bir davranış gibi görünüyor.) Kablosuz iletişimin modern dünyada muazzam bir önem taşıdığı ortadadır; haber duyurmak için, eğlence için, askeri amaçlarla, bilimsel araştırmalar için, polisiye konularda ve daha bir çok sebeple kullanılmaktadır. Bazı durumlarda (radyodan yarım yüzyıldan fazla bir süre önce icat edilmiş olan) telgraf da aynı derecede işlevsel olmakla birlikte, bir çok alanda da radyonun yerini hiçbir şey alamaz. Otomobillere, denizdeki gemilere, uçuş halindeki uçaklara, hatta uzay gemilerine bile erişim sağlar. Telefondan çok daha önemli bir icat olduğu da gözle görünmektedir; telefonla gönderilen bir mesajın radyoyla da gönderilebilmesine karşın, radyo iletileri telefonla erişilemeyen yerlere bile ulaştırılabilmektedir. 


Marconi, bu listede Alexander Graham Bell'e göre üst sıraya yalnızca kablosuz iletişimin telefona göre çok daha önemli bir İcat olmasından dolayı yerleştirilmiştir. Edison'u Marconi'nin biraz üstünde değerlendirdim çünkü, hiçbiri radyoya yakın önemde olmamakla birlikte, çok sayıda buluşu vardır. Radyo ve televizyon Michael Faraday ve James Clerk/İn teorik çalışmalarının hayata geçirilmesinin sadece küçük bir kısmı olduğundan, Marconi'nin bu iki kişiye göre oldukça alt sıralarda yer almış olması hakçadır. Aynı derecede açık olan bir şey de; en önemli siyasi kişiliklerden sadece bir avuç insanın, dünya üzerinde Marconi'nin bıraktığı etkiye sahip olduğu, dolayısıyla da Marconi'nin bu listede oldukça yüksek bir sırada yer almayı hak ettiğidir. 



Michael H. Hart 

Yorum Gönder

0 Yorumlar