TS'AI LUN


DÜNYA TARİHİNE YÖN VEREN EN ETKİN 100 KİŞİ 
7 TS'AI LUN (yaklaşık M.S. 105) 

Ts' ai Lun; kağıdı icat eden kişi, büyük bir olasılıkla okurların çoğuna yabancı gelecek bir isimdir. Yaptığı icadın önemi düşünüldüğünde, Batı' da bu denli ihmal edilmiş olması gerçekten de şaşkınlık vericidir. Ts' ai Lun hakkında küçücük bir açıklama bile içermeyen büyük ansiklopediler vardır ve sıradan tarih kitaplarında isminden nadiren bahsedilir. Kağıdın açık önemi göz önünde bulundurulduğunda, Ts'ai Lun'dan bu denli az söz edilmesi, O'nun tamamen bir apokrif* kişisi olduğu kuşkusunu uyandırabilir. Ancak dikkatli bir araştırma, Ts'ai Lun'un Çin İmparatorluk sarayının bir memuru, M:S. 105 yılında veya civarında İmparator Ho Ti'ye kağıt örnekleri sunan gerçek bir kişi olduğunu tamamen açığa çıkarmaktadır. Ts' ai Lun'un Han hanedanının resmi tarih kayıtlarında yer alan icadı tamamen hilesiz ve inandırıcıdır, üzerinde sihrin veya efsanenin izi bile yoktur. Çinliler Ts' ai Lun' un kağıdı İcat etmesini her zaman takdir etmişlerdir ve kendisi Çin' de tanınan bir kişidir. 

* Kutsal kitaplara alınmamış olan dini metinler. 

Ts'ai Lun'un hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Çin kayıtları haremağası olduğundan söz etmektedir. İmparatorun Ts'ai Lun'un icadından çok memnun kaldığı da kayıtlardadır. Bu memnuniyet sonucunda; Ts' ai Lun ödüllendirilmiş, aristokratlara verilen bir ünvanla onurlandırılmış ve zengin olmuştur. Ancak daha sonra bir saray entrikasına karışmış ve bu olay zamanla gözden düşmesine sebep olmuştur. Çin kayıtları, onuru kırılan Ts'ai Lun'un banyo sunu alıp en iyi giysilerini giydikten sonra zehir içtiğini anlatır. 

Kağıt kullanımı Çin' de ikinci yüzyılda yaygınlaştı ve bir iki yüzyıl içinde Çinliler Asya' daki diğer ülkelere kağıt ihraç eder hale geldiler. Kağıt yapım tekniğini uzun süre sır olarak sakladılar. Ama 751 yılında bazı Çinli kağıtçılar Araplar tarafından esir alındı ve bu olayın üzerinden fazla zaman geçmeden hem Semerkant'ta hem de Bağdat'ta kağıt üretilmeye başlandı. Kağıt yapma sanatı yavaş yavaş Arap dünyasında yaygınlaştı ve on ikinci yüzyılda Avrupalılar bu sanatı Araplardan öğrendiler. Kağıt kullanımı zaman içinde yaygınlaştı ve Gutenberg'in modem baskı makinesini icadından sonra kağıt, Batı' da temel yazı malzemesi olarak parşömenin yerini aldı. 

Günümüzde kağıt o denli sıradandır ki, varlığını en doğal hakkımız gibi görürüz, dünyanın onsuz nasıl olduğunu gözümüzde canlandırmamız güçtür. Ts' ai Lun' dan önce Çin' de kitaplar genellikle bambudan yapılırdı. Bu kitapların son derece ağır ve hantal olduğu çok açıktır. İpek sayfalardan oluşan kitaplar ise genel kulla'mm için fazla pahalıydı. Batıda, kağıt bilinmiyorken kitaplar çoğunlukla parşömen veya tirşe üzerine yazılırdı. Özel işlenmiş koyun veya dana derisinden yapılmış bu malzeme Yunan, Romalı ve Mısırlıların tercih ettiği papirüsün yerini almıştı. Ancak hem parşömen hem de papirüs sadece çok az bulunmakla kalmıyor, hazırlanmaları da oldukça pahalıya mal oluyordu. 

Kitap ve diğer yazılı malzemenin bu denli ucuza malolması ve bu kadar fazla miktarda bulunabilmesi büyük ölçüde kağıdın varlığı sayesindedir. Baskı makinesi olmasaydı kağıdın bugünkü kadar önemli olmayacağı doğrudur ama, üzerine baskı yapılabilecek ucuz ve bol bulunur bir malzeme olmasaydı, baskı makinesinin günümüzdekine yakın önemde bile olamayacağı da aynı derecede doğrudur. 

O halde hangisi daha üst sırada yer almalıydı? Ts'ai Lun mu yoksa Gutenberg mi? Her ikisinin de eşit derecede önemli olduğunu düşünmeme karşın Ts'ai Lun'u şu nedenlerle bir üst sıraya yerleştirdim: 

1) Kağıdın bir yazı malzemesi olmaktan öte uygulamaları vardır. Hayret uyandıracak kadar çeşitli kullanım alanlarına sahiptir ve bugün dünyadaki kağıt üretiminin yüksek bir yüzdesi baskıdan farklı amaçlarla kullanılmaktadır. 
2) Ts' ai Lun Gutenberg' den önce yaşamıştır ve kağıt olmasaydı Gutenberg'in baskı ınakinesini icat etmeye kalkışmayacak olması mümkündür. 
3) İkisinden sadece biri İcat edilmiş olsaydı; sanırım ki Gutenberg' den çok önce bilinen kalıp baskı yöntemi ve kağıtla, parşömen ve baskı harfleriyle yapılacak üretimden daha fazla sayıda kitap üretilebilecekti. 

Gutenberg ve Ts'ai Lun'un her ikisinin de dünyanın en etkili ilk on kişisi arasında yer alması uygun mudur? Kağıt ve baskı makinesinin öneminin tam olarak farkına varabilmek için, Çin' deki ve Batı' daki kültürel gelişimi karşılaştırmak gerekir. M.5. ikinci yüzyıldan önce, Çin uygarlığı Batı uygarlığına göre hep daha az gelişme göstermekteydi. Ardından gelen bin yılda, Çin'in başarıları Batı'yı geçti ve yedi-sekiz yüzyıllık bir dönemde Çin uygarlığı bir çok ölçüte göre dünyanın en gelişmiş uygarlığı haline geldi. On beşinci yüzyıldan sonra ise, Batı Avrupa, Çin'i geçti. Bu değişimleri kültüre bağlayan çeşitli açıklamalar öne sürülmüş olmakla birlikte, böylesi teoriler benim en yalın olduğunu düşündüğüm açıklamayı gözardı eder gibi görünüyor. Tarımın ve yazının Ortadoğu' da Çin' den daha önce geliştiği elbette doğrudur. Ancak bu gerçek, Çin uygarlığının neden sürekli Batı'nın gerisinde kaldığını açıklamak için tek başına yeterli değildir. İnanıyorum ki bunda en can alıcı etken Ts' ai Lun' dan önce Çin' de uygun bir yazı zemini bulunmamasıydı. Batı dünyasında papirüs vardı ve bazı sakıncaları olmakla birlikte, papirüs ruloları tahta ya da bambudan yapılmış kitaplardan kat kat üstündü. Uygun bir yazı zemininin bulunmayışı Çin'in kültürel gelişmesinin önünde bir engeldi. Çinli bir bilim adamı az sayıda diyebileceğimiz bir miktar kitabı ancak yük arabasıyla taşıyabilirdi. Bu durumda devlet yönetmenin zorluğu tahmin edilebilir! 

Ancak, Ts'ai Lun'un kağıdı icat etmesi, durumu tamamen değiştirdi. Uygun yazı zemininin varlığıyla Çin uygarlığı hızla gelişti ve birkaç yüzyıl içinde Batı'ya yetişebiIdi. (Batı' daki siyasi birlik olmaması da rol oynadı şüphesiz ama, bütün mesele bu değildi. Dördüncü yüzyılda Çin Batı' dan daha fazla bölünmüştü, ancak kültürel alanda yine de hızla gelişiyordu.) Sonraki yüzyıllarda, Batı'daki gelişme görece yavaşlamışken, Çinliler, pusula, barut ve kalıp baskı gibi belli başlı icatları ortaya koydular. Kağıt parşömenden daha ucuz ve daha fazla miktarlarda bulunur olduğundan, tablo tersine dönmüştü. 

Batılı uluslar kağıdı kullanmaya başladıktan sonra Çinlilerle başa baş gelebildiler, hatta aradaki kültürel açığı daraltmayı bile başardılar. Bununla birlikte Marko Poldnun yazdıkları, on üçüncü yüzyılda bile Çin' deki refah düzeyinin Avrupa'nın çok üzerinde olduğunu doğrulamaktadır. 

O halde Çin neden zaman içinde Batı'mn gerisinde kaldı? Çeşitli karmaşık kültürel açıklamalar yapılmış olmakla birlikte, basit bir teknolojik açıklama belki de yeterlidir. On beşinci yüzyıl Avrupa'sında Johann Gutenberg adlı bir dahi kitapların seri üretimi için bir teknik geliştirdi. Bundan sonra Avrupa kültürü hızla gelişti. Çin'in Gutenberg'i olmadığından, Çinliler kalıp baskıya devam ettiler ve kültürleri daha yavaş gelişti. y{ıkarıdaki çözümleme kabul görürse, bundan Ts' ai Lun ve Gutenberg'in insanlık tarihinin merkezinde bulunan kişilerden ikisi olduğu sonucunun çıkması da zorunludur. Hatta, Ts' ai Lun bir başka nedenle de diğer birçok mucidin önüne geçmektedir. İcatlarm birçoğu gerçekleştirildikleri dönemlerin ürünüdür ve mucitleri hiç yaşamamış olsaydı da ortaya çıkmaları mümkündür. Ama bu önerme kağıt için kesinlikle uygun değildir. Avrupalılar kağıt üretimine Ts' ai Lun' dan bin yıl sonra, o da yöntemi Araplardan öğrenmiş oldukları için, başlamışlardır. Öte yandan Asya'nın diğer halkları, Çin'in üretimini gördükten sonra bile kağıdı kendi başlarına üretebilecekleri bir yöntem bulamamışlardır. Şurası çok açıktır ki, kağıt üretimi için bir yöntem bulunması, orta ölçekte gelişmiş herhangi bir kültürde gerçekleşemeyecek kadar zordu; üstün yetenekli birinin katkısını gerektiriyordu. 



Ts' ai Lun böyle bir kişiydi ve kağıt üretim yönteminin esasları bugün de (yaklaşık 1800 yılında makineyle yapılmaya başlanması bir yana) O'nun uygulamış olduğu yöntemle aynıdır. Gutenberg ve Ts'ai Lun'un her ikisinin de bu kitaptaki ilk on arasında yer almasını uygun görmemin ve Ts'ai Lun'u daha üst SIraya almamın nedenleri bunlardır. 

Michael H. Hart

Yorum Gönder

0 Yorumlar