Korkularımız yüzünden Kozmik Zekamızdan yararlanamıyoruz.
'Sevginin ve Şiddetin Kaynağı ' adlı kitabında Erich FROMM
'Yaratamayan bir insan yoketmek ister.' diyerek Homo Sapiens' i tanımlar.
Albert Camus Caligula'ya şunları söyletirken bu fikri dile getirmiştir:
' Yaşıyorum, öldürüyorum, yoketmenin insanı kendinden geçiren gücünü yaşıyorum.'
Yoketmek, gücünü olumlu yönde kullanma yeteneği gelişmemiş, eksik ve sağlıksız kişilerin duyduğu bir arzudur.
Yaratmak, güçsüz insanlarda mevcut olmayan bir takım yüksek nitelikler gerektirir.
Şiddet ve Saldırganlığın korkuyla birebir ilişkisinin, yaşamda varolan bütünlüğü kavrayamamaktan dolayı kendimizi eksik hissetmekten ve kendimize duyduğumuz güvensizlikten kaynaklandığının farkında mıyız acaba?
Korku, tüm olumsuz duygular gibi yaşam enerjisini bloke ederek insanı ruhuna yabancılaştıran bir duygu.
Terör, kelimenin tam anlamıyla korku yaratmak demektir !
Korku insanoğlunda ilkel zamanlarda belki doğada, vahşi hayvanlardan korunmak için içgüdüsel bir dürtü olarak gelişmiştir. Olabilir... Ama Homo- Sapiens'in vahşeti öyle dehşetengiz ki doğadaki hayvanları gözlemleyerek bile gelişmiş olamaz diyorum.
En vahşi hayvan bile aç kaldığı için öldürür. İnsan öyle değil neredeyse durduk yerde şiddetten zevk alır oldu. Çünkü medyada,eğlence dünyasında satan bu!
21 yüzyıl başları. Herkes televizyon izliyor. İnsanlar, gözüne, kulağına sokulan bu sahneleri göre göre, hücrelerine, dna'larına kadar öldürmenin sıradanlığına alışır oldu.
Biz yetişkin çocukların başlıca eğlencesi, televizyonda şiddet ve terör dolu, kanlı filmler seyretmek. Bilgisayar başında oynanan oyunların en revaç görenleri imha etmek, can almak.
Demek istediğim o ki bugün hissettiğimiz korku artık kendi doğamızda varolmayan, öze ait olmayan benliğimize yabancı olan bir korku.
Oysa ki insanın doğası korku değil , huzur ve mutluluk olmalı!
Bu gün hissettiğimiz bize egonun (şeytanın yani ) öğrettiği bir korku!
Ne yazık ki ortalıkta yeniçağ öğretisinden geçilmemesine rağmen, çoğumuz hala ortaçağ dünyasında yaşıyor... Ruhumuzun saf bilgisine hala açık değiliz.
Homo-sapiens dünyaya hükmetmeye, herşeyi kontrolü altına almaya, iktidar sahibi olmaya çalıştıkça nevrotik bir yapı geliştirdi.
Teröristlerin (bu teröristler ülke çapındaki organizasyonlardan, kendi ailesinde ve yakın çevresinde terör estirenlere kadar farklı alanlarda ele alınabilir) büyük çoğunluğu da nevrotik yapıda kişilerden oluşuyor.
Uzmanlara göre nevrotik kişilik yapısındaki kişilik genelde şu belirtileri gösterir :
1- Mutsuz, hayatla problemleri olan kişilerdir.
2- Kaygı düzeyleri yüksektir, yetersizlik duygusu taşırlar.
3- Yakın duygusal ilişkiler kurmakta zorlanırlar.
4- Kendilerini merkeze alır, diğer insanlarla yeterince ilgilenemez,onlara birşey veremezler.
5- Kendilerini yeterli hissettirecek, güvenilecek güçlü bir eş arayışı içindedirler.
6- Çocukluklarında sevgi ihtiyaçları yeterince doyurulmamış kişilerdir. Bu cinsel tutkulara ya da düşmanca duygulara dönüşebilir.
7- Dış dünyayı düşmanca ve tehditkar algılayabilirler.
Hayatımızı korkular -ve böylelikle terör- yönetiyor.
Bu korkular yüzünden Kozmik Zekamız'dan yararlanamıyor ve arzuladıklarımızı gerçekleştirmek yolunda çeşitli engellerle karşılaşıyoruz.
Mine Kavalalı
24 Şubat 2008
0 Yorumlar