Her Çarşamba, Michio Kaku fizik ve futuristik bilimle ilgili okuyucuların sorularını yanıtlayacak. Dr. Kaku’ya soracağınız bir sorunuz varsa, aşağıdaki yorum bölümüne yazın ve Çarşamba günleri sorunuzu cevaplayıp, cevaplamadığını kontrol edin.
Bugün, Dr. Kaku , Brian Flatt’in sorduğu soruya yanıt vermekte..
Soru: Stephen Hawking’in yeni kitabı “The Grand Design-Büyük Tasarım”da, yerçekimi kanununa göre evrenin kendisini “Hiç”ten yaratabileceğini ve bunu yapabileceğini söylüyor. Ancak, ben, Einstein’ın açıklamalarına göre, yerçekiminin kütlenin bir işlevi olduğunu düşünmüştüm. Kütle olmadan yerçekimine nasıl sahip olabiliriz ve dolayısıyla, yerçekimi kütleyi nasıl açıklayabilir, yani yerçekimi ile kütleyi nasıl açıklayabiliriz?
Dr. Kaku: Stephen’ın yeni kitabında, Einstein’ın hayatının 30 yılını harcadığı Herşeyin Teorisinin, sicim-string teorisi ya da onun en son hali ile M-teorisi olduğunu söylüyor.
Sicim teorisinde, çoklu evrenler vardır. Evreni genişleyen bir sabun köpüğü-balonunun yüzeyi gibi düşünün ve bizler bu kabarcıkların-köpüklerin yüzeyinde yaşamaktayız. Ancak, sicim teorisi, tıpkı köpük banyosundaki köpüklerde olduğu gibi birbiri ile çarpışan başka köpüklerin (kabarcık-balon) olması ve bu çarpışmadan ortaya çıkan bebek kabarcıkların-köpüklerin de bulunması gerektiğini öngörmektedir.
Peki ama tüm bu evren nasıl oluyor da “Hiç”ten meydana gelebiliyor? Görünen o ki, bu durum, madde ve enerji konusuna uymamakta. Ancak, bunun basit bir cevabı var. Madde, elbette, pozitif enerjiye sahip. Ancak, yerçekimi negatif enerjiye sahip. Örneğin; dünyayı güneşten ayırmak için enerji eklemeniz gerekir. Güneş sisteminden kopup, uzaklaşması için, dünyanın sıfır yerçekimi enerjisine sahip olması gerekir. Bu orijinal güneş sisteminin negatif enerjiye sahip olduğu anlamına gelmektedir.
Hesaplama yaparsanız, evrendeki maddenin toplamının, negatif yerçekimi enerjisinin toplamını iptal edebileceğini ve sıfır (veya sıfıra yakın) net madde/enerji ile bir evren elde edilebileceğini bulursunuz. Yani bir anlamda evrenler, sıfır- bedavadır! Yani evreni yaratmak için bir enerji gerekmez. Tüm evreni yaratmak için net madde veenerji kullanılmamaktadır. Bu şekilde, köpük banyosunda köpükler-kabarcıklar çarpışabilir ve bebek baloncuklar yaratabilir ya da basit bir patlama “hiç”ten meydana gelebilir.
Bu, büyük patlamanın şaşırtıcı resmini bize vermekte; evrenimiz belki de iki evrenin çarpışmasından (büyük splat teorisi) doğmakta ya da ebeveyn bir evrenden filizlenen bebek bir evren ya da basit anlamda “hiç”ten var olmaktadır. Dolayısıyla, evrenler her an yaratılmaktadır. (Fakat, Hawking bir adım daha ileri gidiyor ve burada Tanrıya ihtiyaç olmadığını söylüyor. Çünkü, Tanrı evreni yaratmak için gerekli değildir. Ben o kadar ilerigitmem.. Benim bu konudaki tutumumu bilmek istiyorsanız, daha önceki blog yazımı okumanızı tavsiye ederim.)
Çeviren: Aylin Er
https://okyanusum.com/
0 Yorumlar