Özet: Araştrımacılar, serotonin, kortizol ve de mikrobiyota arasında tahmini bir ilişki buldular. Çalışma, otizmspectrum bozukluğundaki bağırsak bakterilerini gösteren önceki bulgulara destek olmaktadır.
Bağırsak bakterileri son zamanlarda çok gündemde. Son çalışmalar, bağırsak bakterilerinin insan sağlığı, davranışı ve otizm gibi bazı nörolojik bozukluklar üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir.. Peki bu bakteriler beyinle nasıl iletişime geçiyorlar? Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma sonuçları, bazı bağırsak bakterileri ile beyin metabolitleri arasında iletişim yolu olduğunu iddia ediyor. Bunu da kortizol denilen kandaki bir bileşim vasıtasıyla yapmaktalar. Bulgular, otizmin özelliklerini açıklayan potansiyel bir mekanizma göstermektedir.
Illionis Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Austin Mudd:
“Bebeklik döneminde nörometabolitlerdeki değişiklikler beyin gelişimi üzerinde çok büyük etkiler yaratabilir. Mikrobiyom-yada başka bir ifadeyle bakteri, mantar ve bağırsaklarımıza yerleşen virüsler birliği- bu süreçte muhtemelen çok önemli bir role sahip. Ama hangi bağırsak bakterisinin beyin gelişiminde en çok etkiye sahip olduğu ve de beyin bağırsak arasındaki ilişkiyi hangi faktörlerin etkilediği henüz netlik kazanmış değil.”
Araştırmacılar, bağırsak ve beyin gelişimi bakımından insan yavrularına çok benzediği için 1 aylık domuzlar üzerinde çalıştılar. Öncelikle dışkıdaki bakterinin göreceli bolluğunu ve domuzlardaki artan kolon içeriğini incelediler. Sonrasında da kan ve beyindeki belirgin bileşiklerin yoğunluğunu ölçtüler.
Domuzları insan yavruları için dönüştürülebilir model olarak kullanmak çok müthiş bir fırsat sunmaktadır. Çünkü bazen insan yavruları üzerinde data toplamak etik olarak çok zor olmaktadır. Mesela bu çalışmada, domuz dışkılarında bakteri olup olmadığına bakarak, kan ve beyindeki bileşkenlerin birikimini görmek istedik ki bunların her ikisinin de insanlar üzerinde tanımlanması çok daha zordur.
Araştırmacılar, dışkı bakterisi ve beyin metabolitleri arasındaki tahmini ilişkiyi belirleyerek ilk adımı atmış oldular. Bacteroide ve Clostridium bakteri türlerinin n-acetylaspartate (NAA) habercisi olduğunu ve de Bacteroide in aynı zamanda beyindeki total kreatin seviyesinin yüksekliğinin göstergesi olduğunu buldular. Ama domuz dışkısında Ruminococcus türünden bakteri daha fazla olduğunda, beyindeki NAA birikimleri daha az görüldü.
Mudd: “Bunun öncesinde bu beyin metabolitleri, otizm spektrum bozukluğu teşhisi konulan bireylerde değişen durumlarda görülmüştü. Ama daha önce yapılan hiç bir çalışmada bakteriyal türler ve bu metabolitler arasında bağlantı kurulamadı.”
Bir sonraki adım ise bu bakteri türlerinin kandaki bileşikleri gösterip göstermediğini anlamaktı. Illionis Üniversitesinde Doç olan Ryan Dilger:
“Kan biyogöstergeleri aslında bizim insan yavrularından da toplayabildiğimiz birşey. O yüzden klinik olarak uygun bir numune. Bir bebeğin beynini doğrudan inceleyebilmek güzel olurdu ama bu lojistik ve etik olarak çok zor. Ama bebeklerin dışkı ve kanlarından örnekler alabiliriz.”
Araştırmacılar, dışkı bikrobiyotası ile serotonin ve kortisol (bağırsak mikrobiyotasından etkilendiği bilinen kandaki iki bileşik) arasında tahmini bir ilişki gördüler. Bacteroide ler yüksek serotonin seviyesi ile ilişkilendirildi. Ruminococcus ise düşük seviyede seratonin ve kortizol olduğunu gösteriyordu. Clostridium ve Butyricimonas her ikibileşim ile de ilişkilendirilmedi.
Mudd bu sonuçların otizm spectrum bozukluğu ile ilgili önceki bulguları desteklediğini söyledi.
“Dışkıdaki Bacteroid ve Ruminococcus seviyeleri yanısıra, serum serotonin ve kortizol daki değişiklikler otizm spektrum bozukluğu yaşayan kişilerde tanımlandı.”
Önceki analizlerine dayanarak araştırmacılar Ruminococcus, kortizol ve NAA arasında üç yollu bir ilişki olup olmadığını anlamak istediler. Bu konuda daha da ilerleyebilmek için, “aracı analiz” olarak bilinen istatiksel bir yaklaşım kullandılar ve serum kortizolun, dışkıdaki Ruminococcus bolluğu ile beyindeki NAA birikimi arasındaki ilişkide aracılık ettiğini gördüler. Yani başka bir deyişle, kortizol sayesinde Ruminococcus dolaylı olarak beyinle iletişime geçiyor ve de beyinde değişikliklere neden oluyor. Dilger:
“Bu bulgular çok ilginç ve bize bağırsak mikrobiyotasının beyinle iletişim kuruyor olabileceğini gösteriyor.”
Mudd: “İlk olarak, bağırsak mikrobiyotası, kan biyogöstergeleri ve beyin metabolitleri arasındaki ilişkiyi tanımlamaya çalıştık. Ama çalışmamızda gösterilen ilişkiyi gördükten sonra, otizm literatüründeki bulgulara yöneldik. Klinik denemelerden destek almadan bulgularımızı abartmak istemiyoruz ama bunun otizmin heterojen semptomlarında etken faktör olabileceğini düşünüyoruz.”
Çeviren : Sıdıka ÖZEMRE
https://okyanusum.com/
0 Yorumlar