ULUSLARARASI AFRO-AVRASYA ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
NURETTİN TOPÇU’NUN GENÇLİĞİN İÇİNE SÜRÜKLENDİĞİ YOZLAŞMA SÜRECİNİN SEBEPLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
Prof. Mustafa BAŞARAN
mbasaran66@yahoo.com
ÖZ
Araştırmada Nurettin Topçu’nun gençliğin içine sürüklendiği yozlaşma/aymazlık sürecinin sebeplerine ilişkin görüşleri ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin Maarif Davası isimli eseri nitel araştırma tekniklerinden doküman analizi ve içerik analiz teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda Topçu’nun gençliğin içine sürüklendiği yozlaşma/aymazlık sürecinin sebepleri olarak şunları gördüğü tespit edilmiştir: Siyaset, yaratıcılığın yerini alan taklitçilik, iman ümit ve gururun yerini alan aşağılık kompleksi, düşmanla fikir mücadelesi yaparken dahi düşmanın silahını kullanmak, iradeyi bırakıp kurtarıcı şef aramak, mesuliyetten kaçmak, vazifeye çağrıldığında hürriyet tepkisi koymak
GİRİŞ
Her toplumda eğitim sisteminden, öğrencilerin akademik, sosyal ve mesleki gelişimlerine rehberlik yapmasının yanında, öğrencileri “iyi bir insan ve iyi bir vatandaş” olarak da yetiştirmesini beklenmektedir. Bu beklentiler eğitimle ilgili yasalarda açıkça belirtilmiştir. Örneğin ülkemizde 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda devletin ve milletin eğitim sisteminden beklentileri şu şekilde ifade edilmiştir:
Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,1. Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır. Görüleceği üzere devletin ve dolayısıyla toplumun eğitim sisteminden beklentileri öğrencilere sadece akademik becerileri kazandırması değildir. Diğer bir deyişle öğrencilerin testlerden aldıkları puanlar eğitim sistemin başarısını değerlendirmede tek başına kullanılamaz.
Eğitim sisteminden yetiştirmesi istenen insanın özellikleri sadece hukuki metinlerde veya eğitim programlarında bulunmaz. Bütün peygamber, düşünür, şair, yazar ve siyasi liderin, ideal insana ilişkin sonraki nesillere yol gösteren çok sayıda sözü/vasiyeti vardır.
Örneğin, “Öğretmenler Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür nesiller ister'', ''Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdur'', ''Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet korumak ve müdafaa etmektir.'' vb. sözleri Atatürk'ün ideal insan tasavvurunu gösteren sözleri olarak değerlendirebilir. (Başaran ve akar, 2016)
Dünyada öğrencileri iyi insan olarak yetiştirmek için çeşitli yaklaşım ve yöntemler gündeme gelmektedir bunlara örnek olarak, gizli müfredat, sosyal bilgiler ve hayat bilgisi öğretimi, değerler eğitimi gösterilebilir (Yazıcı, 2006; Yeşil ve Aydın, 2007; Kenan 2009; Altan, 2011; Akbaba, 2003; Gömleksiz ve Cüro, 2011; İşcan, 2007; Myles ve Simpson, 2001; Ünal, Sever ve Yılmaz, 2003; Barth ve Demirtaş, 1997;). Son yıllarda ülkemizde de öğrencileri “iyi insan iyi vatandaş” olarak yetiştirmenin en az akademik ve mesleki olarak yetiştirmek kadar önemli olduğu görüşü geniş kitlelerce kabul edilmiştir. Artık okullarda karakter eğitimi veya değerler eğitimi amacıyla eğitim verilmeye başlanmıştır.
Ancak ülkemizde okullarda her ne kadar karakter eğitimi verildiği söylense de toplumsal hayat incelendiğinde toplumumuzun her kesiminde aymazlık ve yozlaşmanın giderek arttığı da bir vakıadır. Eğitsel önlemlerin bu kötüye gidişi engellemediği gözlenmektedir. Bunun nedeni alınan eğitsel önlemlerin bir ihtiyaç analizi yapılmadan ve milletimizin özelliklerine uygunluğu araştırılmadan alınması olabilir. Örneğin değerler eğitimi uygulamalarının UNESCO tarafından desteklenen ve iş birliği, özgürlük, mutluluk, dürüstlük, sevgi, alçakgönüllülük, barış, saygı, sorumluluk, sadelik, hoşgörü, birlik gibi evrensel değerlerin öğrencilere kazandırılmasının amaçlandığı “Yaşayan Değerler Eğitim Programıyla” başladığı söylenebilir. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı 2010 yılında valiliklere ve tüm ilk ve orta dereceli okullara; 2010- 2011 Eğitim Öğretim Yılında okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında ders içi ve ders dışında, değerler eğitimine yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi ile ilgili bir genelge yollamıştır. Bu genelgede değerler eğitimiyle öğrencilere demokrasi, sorumluluk, öfke ve çatışma, sevgi, saygı, hoşgörü, merhamet, dostluk, arkadaşlık, doğruluk, temizlik, özgüven, iyilik, yardımlaşma, çalışkanlık, tutumluluk, sabır, vatanseverlik, misafirperverlik, nezaket ve görgü kuralları, birlik, barış, zarafet, empati, etkili iletişim, alçakgönüllülük ve yardımseverlik değerlerinin kazandırılmasının amaçlandığı belirtilmektedir (Cihan, 2014). Bu değerlerin niçin seçildiği ise kamuoyuna açıklanmamıştır. 2017 güncellenen eğitim programlarında ise bu yanlıştan nispeten dönüldüğü değerlerin yeniden belirlendiği ve –kök değerler- başlığı altında değerlendirildiği görülmektedir. Aynı şekilde Türkiye’de sosyal bilgiler dersi ile ilgili olarak da yukarıda tartışılanlara benzer bir durum yaşanmaktadır. Sosyal bilgiler dersi (ilkokul ilk üç sınıfta hayat bilgisi) ilk kez ve resmen 1916 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Milli Eğitim Derneği’nin orta dereceli okulları yeniden teşkilatlandırma komisyonu tarafından kullanılmıştır. Bu derslerin birçok etnik kökenden insanın yaşadığı; kültürü, ekonomik ve coğrafi özellikleri birbirinden çok farklı devletlerin oluşturduğu ABD’de hangi ihtiyaca binaen ortaya çıktığı bellidir: ABD’de beraber yaşama kültürünü geliştirmek. Zira bu derslerde öğrencilerin, farklı kültürel özelliklere sahip bireylerin oluşturduğu demokratik toplumlarda karşılıklı dayanışma içerisinde yaşamlarını sürdürebilme becerilerinin öğretilmesi amaçlanmaktadır (Doğanay, 2002). Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şartları, eğitim ihtiyaçları ve halkın eğitim sisteminden beklentileri ile ABD’nin şartları, eğitim ihtiyaçları ve halkın eğitim sisteminden beklentileri aynı değildir. Türkiye’de okutulan bu dersin karakter eğitimi açısından ABD’de okutulan derslerden ne gibi farklarının olduğu MEB yetkililerince açıklanmalıdır (Başaran ve Akar, 2016).
“İyi insan” yetiştirmek için harcanan bunca çabaya rağmen Türk eğitim sisteminin bu alanda istenen başarıyı gösterememesinin sebebi nedir? sorusuna ilk tahlilde verilebilecek cevap şudur: Eğitim uzmanları problemi ortaya çıkaran sebepleri araştırıp ortadan kaldırmak yerine iyi insan olmayı nasıl öğretiriz sorusunun cevabını aramakla meşguldür.
Amaç
Bu araştırmada gençliğin kapıldığı yozlaşma ve aymazlık cereyanına ilk dikkati çeken ve bunun nedenleri üzerine birçok eser yayınlayan Türk eğitim tarihinin en büyük eğitimcilerinden Nurettin TOPÇU’nun, aymazlık ve yozlaşmanın nedenlerine dair görüşlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM
Araştırma nitel bir araştırma olup; araştırmada doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Doküman incelemesinde araştırma kapsamında incelenen konuyla ilgili olgu ve olaylar hakkında bilgi içeren yazılı belgelerin analiz edilmesi ve veri sağlanması söz konusudur. Araştırma konusuyla ilgili raporlar, kitaplar, arşiv dosyaları, video ve ses kayıtları, fotoğraflar vb. belgeler sistematik bir şekilde analiz edilmektedir. Doküman incelemesinin en önemli avantajlarından biri, bu teknik sayesinde görüşme ve gözlem yapmadan araştırma yapılan alanla ilgili pek çok bilgiye ulaşılmasıdır. Bu teknikte hangi dokümanın önemli olduğu ve veri kaynağı olarak kullanılabileceğine araştırma konusuna bakarak karar verilmelidir (Yıldırım ve Şimşek, 2008).
Çalışma Grubu
Nitel araştırmalarda çalışma grubunun seçiminde genelleme kaygısı güdülmemekte; bunun yerine mümkün olduğunca araştırmanın amacı doğrultusunda evrende olması muhtemel çeşitliliği, zenginliği, farklılığı veya aykırılığı temsil edecek çalışma gruplarının seçilmesine çalışılmaktadır. Bu sebepten nitel araştırmalarda daha çok amaçlı örnekleme yöntemleri kullanılmaktadır. Bu araştırmada çalışma grubu tespit edilirken amaçlı örnekleme tekniklerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Amaçlı örnekleme, derinlemesine araştırma yapabilmek amacıyla çalışmanın amacı bağlamında bilgi açısından en zengin durumların seçilmesidir. Amaçlı örnekleme tekniklerinden ölçüt örneklemede ise önceden belirlenmiş bir dizi ölçütü karşılayan durumların çalışılması söz konusudur.
Bu araştırmada Nurettin TOPÇU’nun “Türkiye'nin Maarif Davası” isimli eseri seçilmiştir. İlgili literatür (Avşar, 2010; Samsakçı, 2013; Yeniterzi 1999; Özgen, 2013, Timur, 2014; Baş, 2012; Doğan, 2010; Kuntay, 1986; Topçu, 2013; Topçu, 2012; Büyükbaş, 2002; Aydoğdu, 2009; Kara, 2006; Battal, 2006) taranmak suretiyle oluşturulan Çizelge 1.’de bu mütefekkirin hangi özelliklerinden dolayı seçildiği gösterilmiştir.
Uygulama
Çalışmada öncelikle hangi mütefekkirlerin hangi eserinin analiz edileceğine karar verilmiştir. Araştırmada Türkiye’nin Maarif Davası isimli eserin analiz edilmesine karar verilmiştir. Zira bu eserde yazar, Türkiye’nin eğitim sisteminin sorunları ve çözüm önerilerini tartışmaktadır. Seçilen eserlerin analizi iki alan uzman tarafından gerçekleştirilmiştir. Uzmanlar eserleri “mütefekkir gençliğin kapıldığı aymazlık ve yozlaşmanın nedenlerini açıklama” özelliğine dikkat ederek okumuşlardır.
BULGULAR VE YORUM
Bu bölümde Nurettin Topçu’nun gençlik ve gençliğin içine sürüklendiği aymazlık ve yozlaşma cereyanının nedenlerine dair görüşleri tablolaştırılarak sunulmuştur.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Türk milleti 20.ve 21. Asrın yaşattığı tüm buhranlarını en derinden yaşamış; bu buhranları ortaya çıkaran hemen tüm siyasi olayların merkezinde kalmıştır. Ayrıca son devir Osmanlı ve genç Türkiye Cumhuriyetinin hakim olduğu coğrafyada, bu buhranları ortaya çıkaran felsefi yaklaşımların tümünün taraftarları zuhur etmiş bu taraflar bazen sonu cinayetlerle dahi biten bir mücadeleye girmiştir. Bu buhranların felsefi temellerini anlayan, gidişatı gören ve milleti uyarmayı kendine vazife bilip hiçbir dünyalık menfaat beklemeden, milleti özellikleri gençleri uyaran birkaç mütefekkirden biri de hiç şüphesiz Nurettin topçudur. Türk Milletinin son iki asırdır yaşadığı hızlı yozlaşma ve çözülmenin kaynakları ve bu kötüye gidişin nasıl durdurulup sürecin tersine nasıl çevrileceğine dair, miiletine adeta aşık büyük bir eğitimci ve filozof olan Topçu’nun fikir üretmemesi mümkün değildir.
Topçuya göre kötüye gidiş “nasıl düşünüldüğünün” “ne düşündüğünden” önemli olduğunu ilkesinin unutulmasıyla başlamıştır. Türkler, Türk medeniyetinin, medeniyetler arası makro düzeyde ezeli ve ebedi rakibi batı medeniyetinin üreticileri gibi, düşünmeye başladığı zaman bu rekabette de geri düşmeye başlamıştır. Önce fikir bozulmuştur. Fikri bozulan bireyin, karakterinin de kısa sürede çözülmesi kaçınılmazdır. Düşüncesi ve fikri bozulan bireyin hem kendinin hem de çevresindekilerin olumsuz davranışlarını zamanla kabul edilebilir görmesi ile yozlaşmada zirveye ulaşılmıştır.
Yozlaşmanın en çok görüldüğü ve devlet/millet bağlamında etkilerinin en çok hissedildiği kimseler ise gençlerdir. Zira gençlik gelecek demektir. Tarihi gençler yazar.
Topçuya göre yozlaşmayı daha da hızlandıran durum, bu süreçten rahatsız olanların gitmeyi tercih ettikleri yollardır. Oysa bu yollara Batılılar tarafından açılmış yolcularının yozlaşmasını durdurmak şöyle dursun hızlandıran yollardır. Bu yolları topçu şu şekilde sırlamaktadır:
- Siyaset ve tedbir yolu
- Yaratıcılığı yok eden taklit yolu
- İman ve ümidi yok eden zayıf olduğunu kabul etme yolu
- Fikri, ekonomik, siyasi mücadelede kendinin değil düşmanın silahını kullanama yolu
- Kendi iradesini bırakıp bir lider bekleme yolu
- Kendine güveni yok eden sebeplere sığınma (determinizm) yolu
- Mesuliyet duygusunu yok eden hürriyet yolu.
Bu yozlaşma süreci ancak eğitimle durdurulabilir. Topçu’nun ifadesiyle kutsallaştırdığı uzvî yapının sakat sinirleriyle kıvranan nesli tedavi için, tam hastalığın bulunduğu yerden işe başlamak lâzım geliyor. Uzviyetten ilme, ilimden felsefeye, felsefeden sanata ve ahlâka ve nihayet dine yükselmemiz lâzımdır. Bu iş bir maarif işidir ve bir neslin kurtuluşunu ancak maarifinin yükselmesinde aramak lâzımdır.
KAYNAKÇA
- Aydodu, Hüseyin (2009). Ahlâk Filozofu Ve Hareket Adamı Olarak Nurettin Topçu TAED, S.40, ss. 439-462.
- Avşar, B. Zakir (2010). Siyasal İletişim Bağlamında Bir Biyografi Çalışması: Mehmet Akif Ersoy. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi. S. 3, ss. 241-284.
- Baş, Selma (2012). Bir Merhamet Şairi Olarak Mehmet Akif. Turkish Studies, C. 7, S. 2, ss.193-217.
- BAŞARAN, Mustafa ve AKAR, Cüneyt, (2016). Değerler Eğitiminde Millet Mistikleri -Mehmet Akif Ersoy Ve Nurettin Topçu’da İdeal İnsan: Bir İçerik Analizi. Diyalektolog, S. 12, ss. 25-45.
- Barth, J. L. ve A. Demirtaş (1997). İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğrenimi. Ankara: YÖK/ Dünya Bankası Milli Eğitim Geliştirme Projesi.
- Battal, Erol (2006) Bir Ütopya ve Tasarım Olarak "Yarınki Türkiye", Hece Aylık Edebiyat Dergisi, S.109, ss.119-127.
- Berkant, H. Güner; Efendioğlu, Akın ve Sürmeli Zehra (2014). Değerler Eğitimine Yönelik Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi. Turkish Studies, C. 9, S.5, ss. 427-440.
- Büyükbaş, Mehmet (2002). Nurettin Topçu’da Dini Yaşayışın Psikolojisi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Isparta.
- Cihan, Nazlı (2014). Okullarda Değerler Eğitimi Ve Türkiye’deki Uygulamaya Bir Bakış Turkish Studies, C. 9, S. 2, ss. 429-436.
- Dogan, Mehmet C. (2010). Mehmet Akif Ersoy’u “istiklal Marsı” Yazmaya Getiren Fikrî Süreç ve Şiirlerindeki Yansımaları. Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, S.121, ss.71-79.
- Ersoy, Mehmet Akif (2012) Safahat. İstanbul: Bilgeoğuz Yay.
- Kara, İsmail (2006) Bir Siyasi İhya Hareketi: Topçu’da Siyaset ve Devlet Telakkisi. S.109, ss.244-255.
- Kenan, Seyfi. (2009). Modern eğitimde kaybolan nokta: Değerler Eğitimi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, C. 9, S. 1, ss. 259-295.
- Keskin, Yusuf (2009) Türkiye’de İlkokul Programlarında Yer Alan Sosyal Bilgiler İçerikli Derslere Ait Öğretim Programlarının Gelişimine Tarihsel Bir Bakış. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 13, S. 2, ss. 107-130.
- Kuntay, Mithat Cemal (1986). Mehmet Akif, Hayatı Seciyesi Sanatı. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları.
- Milliyet (2015) Serra Yılmaz 'Türk olmak benim suçum değil' deyince... İsimli haber http:// www.milliyet.com.tr/ serra-yilmaz-turk-olmak-benim/dunya/detay (10.12.2015)
- Myles, B. S. ve Simpson, R. L. (2001). Understanding the Hidden Curriculum. Intervention in School & Clinic, C. 36 S. 5 ss. 279-286.
- Özgen, Mustafa (2013). Mehmet Akif Ersoy’un Türk Eğitimine Katkıları. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, C. 13, S. 27, ss. 1 – 22.
- Samsakçı, Mehmet (2013). Akif’in Şiir Dilinin Aydınlığının Sebeplerine Dair. FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi. S. 2, ss. 183-200.
- Timur, Kemal (2014). Mithat Cemal Kuntay’ın Gözüyle Mehmet Akif. Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 6, S. 11, ss. 53-78.
- Topçu, Nurettin (2013). Yarınki Türkiye, İstanbul: Dergâh Yayınları.
- Topçu, Nurettin (2013). Var Olmak, İstanbul: Dergâh Yayınları.
- Topçu, Nurettin (2012). Türkiye’nin Maarif Davası, İstanbul: Dergah Yayınları.
- Yazıcı, Kubilay (2006) Değerler Eğitimi’ne Genel Bir Bakış. TÜBAR, C. 19, ss. 499-522.
- Yeniterzi, Emine (1999). Mehmet Akif’in Çalışmaya Verdiği Önem. Ölümünün 63. Yılında Mehmet Akif’i Anma Paneli. Aralık- Isparta.
- Yeşil, Rüştü ve Aydın, Davut (2007) Değerlerin Eğitiminde Yöntem Ve Zamanlama. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 11, S: 2, ss. 65-84.
- Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Seçkin yay.
- Ünal Çiğdem, Sever, Ramazan ve Yılmaz, Özlem (2003) İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde (5.Sınıflar) Problem Çözme Yönteminin Uygulanabilirliği. Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi C.4, S.2.
0 Yorumlar