beklenmedik şeylere bayılırım ezelden: ayın doğuşu gibi aniden, öyle ak pak, bir yosmanın çıkarak mazi denen tünelden “eh, nasılsın? ” demesi bakışıyla sımsıcak.
unutulmaya mahkûm bir albümden düşerek sararmış resimlere demir atmış bir çehre, anılar barajını bin bir yerden deşerek sürükler hayalimi beklenmedik yerlere.
beklenmedik soğukta yıldızları titreten, bir şarkı makamında ısınmak bütün gece; sormadan nerden geldi beklenmedik bu son tren beklenmedik yolcuyu kucaklamak kardeşçe.
beklenmedik bir sevinç en üzgün anlarımda, beklenmedik bir gülüş geçmişte unutulmuş; kaygılardan kocamış ağacın dallarında beklenmedik baharı müjdeleyen güzel kuş.
beklenmedik renklerin beklenmedik zevkleri tazelerler ruhumu her biri ayrı ayrı; sabırsızca beklerim beklenmedik şeyleri beklenmeden gelecek korkunç ölümden gayrı.
0 Yorumlar