Ak Partili Erdoğan'ın Yolsuzlukları ve Destekçileri ...



1-*İstanbul 2. Asliye Ceza, görevi ihmal (4616 erteleme),



2-*4. Asliye Ceza. Ali Müfit Gürtuna ve 17 belediye yöneticisiyle bilboard davası olarak bilinen 3 ayrı ihaleye fesat karıştırma davası (4. Ağır Ceza’da birleşti),

 


3-*5. Asliye Ceza, görevi kötüye kullanma (4616 erteleme),



4-*6. Asliye Ceza, bir dava (4616 erteleme) 
*7. Asliye Ceza, Darülaceze Vakfı Başkanı’nı zabıtalara zorla tahliye ettirip, aksine mahkeme kararını yerine getirmeyerek görevi ihmalden 10 ay hapis yedi, paraya çevrildi (4616) 
*7. Asliye Ceza, personel taşıma araçları ihalesine fesat karıştırma (4. Ağır Ceza’da birleşti) 
*9. Asliye Ceza’da görevi ihmal (4616 erteleme) 
*13. Asliye Ceza’da okuduğu şiirle ilgili mahkumiyet kararı için “Bu karar hukuk tarihimiz adına bir trajedi, bir utanç sayfasıdır” sözleri yüzünden hakimlere hakaret (TBMM’de bekliyor) 
*11. Asliye Ceza’da Gürtuna ile birlikte görevi kötüye kullanmak (4616)

5-*3. Ağır Ceza’da 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na Muhalefet (4616) *4. Ağır Ceza’da 58 belediyeciyle yargılandığı Meclis’te bekleyen ihaleye fesat karıştırma davası *10. Asliye Ceza’da 2005’te açılmış bir, 
*1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 2006’da açılmış iki ayrı dava,

6-*Eyüp Ağır Ceza, Halic’in sinek ilacıyla temizlenmesi ihalesi ve Güngören belediye binası yapımı ihalesine fesat karıştırma (TBMM’de bekliyor) 
*Eyüp Ağır Ceza, İGDAŞ’daki şube inşaatlarından sayaç okuma ve reklam işleriyle ilgili ihaleye fesat karıştırma davası (TBMM’de) 
*Üsküdar 2. Ağır Ceza’da 37 sanıklı AKBİL davası (TBMM’de bekliyor),

7-*Üsküdar Asliye Hukuk, ölmüş eski Maliye Bakanı Vural Arıkan’a ‘sarhoş’ ifadesi ile hakaretten 2 milyar TL manevi tazminat ödemeye mahkum oldu,

8-*Kartal’da bir İtalyan firmanın şikayetiyle açılan 11 kişiyle birlikte görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma davası,

9-*Kartal 2. Sulh Ceza’da 1986’da ormanlık araziye kaçak villa suçundan 10 aylık kesinleşmiş hapis cezası (paraya çevrilip daha sonra adli sicilden silindi)



TAYYİP VE AKP YOLSUZLUKLARI

1. BILBOARD YOLSUZLUĞU





İstanbul’un ana arterlerinde yer alan, büyük reklam ajanslarının gözdesi reklam panolarının kiralanması sırasında yapılan yolsuzluktur. Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük taktiği, ihalelerin önce belediye şirketlerine (BİT’lere) verilmesi, oradan da kendi yandaşı kişi ya da firmalara aktarılmasıydı. Bilboard ihalesinde de aynı şeyi yaptı. Ulusal ve uluslararası reklam ajanslarının gözdesi ‘bilboard’lar (caddelere konulan büyük reklam panoları) önce belediye şirketi KÜLTÜR AŞ’ye kiralandı. Oradan da Nakşibendi tarikatı mensuplarının yönetimindeki İNTERPAN firmasına yıllık 30 milyar TL gibi komik bir fiyatla devredildi. Bilboard ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle Temmuz 2002’de İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Burada Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve 25 belediye yöneticisi (bunlardan bir kısmı da AKP miletvekili adayı) yolsuzluk sanığı olarak yargılanıyorlar. Sanıklardan belediyenin zararı 100 milyon doları karşılamaları da isteniyor. İlk duruşma önümüzdeki günlerde yapılacak.



2. AĞAÇ YOLSUZLUĞU

İstanbul'a dikilen ağaçların alımından dikimine kadar yapılan ihalelerdeki yolsuzluklardır. ‘İki milyon ağaç’ kampanyası Tayyip’in en iddialı projelerinden biriydi. Ama her projesindeki gibi bunda da BİT’ler kullanılarak İstanbul halkı soyulmuştur. Ağaç alım, dikim ve bakım işleri önce belediye şirketi İSTAÇ’a verilmişti. İSTAÇ da bir başka belediye şirketi AĞAÇ AŞ’ye taşeron olarak devretmiş, AĞAÇ AŞ de siyasi yandaşları, kişi ve firmaları taşeron olarak kullanmıştı.Türkiye’den ucuz fiyatla sağlanması mümkün olan ağaçlar İtalya’dan birkaç misli fiyatla ithal edilmiş, trilyonlarca liralık döviz kaybına yol açılmıştı. Ayrıca İstanbul’un iklim koşullarına uygun olmadığı biline biline binlerce ağaç ithal edilmiş, bu ağaçlar kuruyunca da Tayyip Erdoğan’ın emriyle gece yarıları yerinden söktürülmüştü. Ağaç işleri ile ilgili yapılan soruşturmalar sonucunda ‘görevde yetkisini kötüye kullandığı’ tespit edildiyse de Recep Tayyip Erdoğan, beş yıllık zaman aşımı nedeniyle yargılanıp ceza almaktan kurtuldu.



3. PERSONEL TAŞIMA YOLSUZLUĞU

Belediye ve bağlı şirketlerinin personelinin işe gidiş gelişlerini sağlamak için yapılan personel servisi ihalelerindeki yolsuzluktur. İstanbul Belediyesi ve bağlı kuruluşlarının personelinin taşınma işleri Tayyip’in yakın arkadaşı Albayraklar şirketine verilmişti. Burada da akıl almaz yolsuzluk olayları yaşanmıştı. Danışıklı dövüş şeklinde yapılan bu ihalelere birkaç akraba şirket, bazılarına da sadece Albayraklar davet edilmişti. Sahte araba ruhsatlarının düzenlendiği müfettiş raporları ve savcılık iddianamelerine konu olan bu ihaleler % 2-3 gibi komik tenzilatlarla Albayraklar firmasına verilmişti.Tayyip Erdoğan bu yolsuzların önemli bölümünden yakasını beş yıllık zaman aşımı nedeniyle kurtardıysa da, 1998’de yapılan iki ihale nedeniyle İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde “ihaleye fesat karıştırmak”tan yargılanıyor. Hazır söz ALBAYRAKLAR’dan açılmışken, bu ilişkilere ışık tutmaya yarayacak, Cumhuriyet gazetesinde çıkan iki haberi de yorumsuz olarak sunalım.



ÖZELLEŞTİRMENİN GÖZDESİ ALBAYRAKLAR – I

Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde aldığı ihalelerle adını duyuran Albayraklar, AKP’nin iktidara gelmesiyle de özelleştirmenin vazgeçilmez şirketi oldu. Sümerbank Ereğli Tekstil, Balıkesir SEKA ve Trabzon Limanı’nı alan Albayraklar Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak ve kardeşlerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi Büyükşehir Belediyesi’nden alınan ihalelere fesat karıştırmaktan mahkum oldu. Albayraklar’a da 1 yıl süre ile ihaleye girme yasağı getirildi. Ancak bu cezalar ertelendi. Albayrak kardeşler, Mustafa Albayrak öncülüğünde 1980 yılında işe İstanbul’da minibüsçülük ve otobüsçülük yapmakla başladı. 1994 yılına dek yalnızca otobüsçülükle geçinen Albayraklar’ın işleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasıyla açıldı. İlk önce belediyenin personel taşıma ihalesini alan Albayraklar’a daha sonra belediyenin çöp, inşaat ve metro ihaleleri de verilmeye başladı.

Temiz Şehir Operasyonu Albayraklar’a verilen bu ihalelerdeki usulsüzlük iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı, mülkiye başmüfettişlerini görevlendirdi. Aylar süren incelemeler sonucu, bu ihalelerde usulsüzlük tespit eden müfettişlerin raporu üzerine İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı soruşturma başlattı. İstanbul DGM, 2001 yılında Organize ve Mali Şube Müdürlüklerine Albayraklar’a yönelik operasyon talimatı verdi. Albayrak şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, Tayip Erdoğan’ın danışmanları ve şu anda AKP sıralarında Mecliste olan bazı milletvekilinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden Mustafa Albayrak, Alican Balcı ve Nuran Erdoğan 19 Eylül 2001 tarihinde “çete kurmak”, “zimmet” ve “dolandırıcılık” suçlarından tutuklandı. Soruşturma devam ederken DGM Yasası’nda değişiklik yapıldı. Yasa değişikliği ile “çete” davaları DGM kapsamından alınarak ağır ceza mahkemelerine verildi. Albayraklar dosyası da İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Albayraklar soruşturmasını tamamlayan İstanbul Cumhuriyet Savcıları Erolcan Özkan, Rasim Işıkaltın ve Hüseyin Yıldız, Mustafa Albayrak, dönemin İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu ve Erdoğan’ın danışmanı Necmi Kadıoğlu’nunda aralarında bulunduğu 70 sanık hakkında “çete” “zimmet” ve “dolandırıcılık” suçlarından dava açtı. Sanıkların 3 ile 75 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptırılmasının istendiği iddianamede, Erdoğan’ı “geleceğin başbakanı” yapmak amacıyla çete oluşturulduğu ifade edildi. Organize olarak ihalelere fesat karıştırıldığı ve şartnamelerin Albayraklar’ın menfaatleri doğrultusunda hazırlandığı iddia edilen iddianamede, “Siyasal ve sosyal görüşten kaynaklanan bir amaçla, cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturuldu” denildi. Daha sonra Yargıtay’ın Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna hakkındaki dosyayı yerel mahkemeye göndermesi üzerine belediyenin eski yeni başkanları hakkında da dava açıldı. Bu dava bir süre sonra Albayraklar davası ile birleştirildi. Dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinin hemen ardından yapılan ilk duruşmada tutuklu sanıklar tahliye edildi. Gıyabi tutuklu sanıkların ifadeleri alınmaya gerek duyulmadan tutukluluklarının kaldırılması ise dikkat çekici idi. Bir süre sonra davada sanık olarak yargılanan Erdoğan’ın partisi iktidara geldi. AKP’nin iktidar olmasının hemen ardından yapılan duruşmada mahkeme karar verdi.

Ceza aldılar

Mahkeme heyeti, Mustafa Albayrak, kardeşleri Kazım ve Muzaffer Albayrak ile şirketin ihale bölümünde çalışan Hüseyin Yılmaz, Mehmet Sami Polat, Tamer Öztürk ve Osman Temur’un “ihaleye fesat karıştırmak” suçundan, Belediye’nin İhale Komisyonu’nda yer alan Basri Saygı, Mustafa Döner, Ömer Gaziler ve Beytullah Ateş’in de “görevi ihmal” suçundan 2 ay 27’şergün hapis cezasına çarptırılmalarını kararlaştırdı. Daha sonra bu cezaları paraya çeviren mahkeme, sanıkların bir daha suç işlemeyeceklerine kanaat getirerek cezalarını erteledi. Mahkeme Gürtuna’nın da aralarında bulunduğu 54 kişinin ise delil yetersizliğinden beraatına karar verdi. DGM’ce yapılan ve daha sonra yasa değişikliğiyle ağır ceza mahkemelerine gelen davaların hemen hepsi hâlâ sürüyor. Erdoğan ve Gürtuna’nın yargılandığı bu yolsuzluk davası ise jet hızı ile sonuçlandı. Albayraklar davasında Erdoğan döneminde İstanbul Belediyesi’nde görev yapan ve daha sonra AKP sıralarında Meclis’e giren 6 milletvekilli de yargılanıyordu. Ancak dokunulmazlık kazanan Mustafa Açıkalın, Adem Baştürk, İdris Naim Şahin, Zülfü Demirbağ, Selami Uzun ve Mustafa Ilıcalı’nın dosyaları ayrıldı.

AKP iktidarı da onlara yaradı

3 Kasım seçimleri sonucunda AKP’nin iktidara gelmesiyle Albayraklar’ın yıldızı iyice yükseldi. Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Albayraklar’ın da adı artık daha büyük ihalelerle anılmaya başlandı. Albayraklar’a Türkiye’nin en büyük işletmelerinden olan Sümer Holding’e ait Ereğli Tekstil, Balıkesir SEKA ve Trabzon limanı verildi. SEKA’yı daire fiyatına aldılar Özelleştirme kapsamına alınan Balıkesir SEKA yalnızca 1.1 milyon dolara Albayraklar’a satıldı. Fabrika ile birlikte ambardaki 4 trilyonluk yedek parça, her biri için ortalama 20 milyar değer biçilen 185 lojman, 2.8 trilyonluk enerji tribünü ve 47 iş makinesi de Albayraklar’a geçti. 1981 yılında 1 milyon 189 milyon dolara inşa edilen fabrikaya SEKA müfettişlerinin biçtikleri fiyat 51 milyon dolar.

Ucuza kapatılan liman Albayraklar’ın özelleştirmeden aldığı üçüncü tesis ise Trabzon limanı oldu. İşletme hakkının 30 yıllığına özel sektöre devri için yapılan ihaleye 6 şirket katıldı. Elemeli turda 2 şirket elendi ve liman 21.3 milyar dolarla açık arttırmaya açıldı. 30 yıllık işletme hakkı 22 milyon 400 bin dolar Albayraklar’a verildi. Bu kararla 2002 yılında 2 trilyon 850 milyar kâr eden liman yıllık yaklaşık 1.1 trilyon liraya Albayraklar’ın oldu. Albayraklar AŞ mahkeme kararlarına karşı SEKA’yı iade etmedi. Selüloz İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı İsmail Deniz, yargı karaları uyarınca fabrikanın SEKA’ya verilmesi gerektiğini söyledi.


4. ÇÖP YOLSUZLUĞU

Toplanan çöplerin döküm alanlarına götürülmesi için açılan ihalelerde yapılan yolsuzluktur. İstanbul’un çöplerinin aktarma merkezlerinden döküm alanlarına götürülmesi işi de yine BİT’ler kullanılarak yandaş firma Albayraklar’a verilmişti. İstanbul Belediyesi bu işi önce belediye şirketi İSTAÇ’a ihale etmiş ve İSTAÇ da Albayraklar ortaklığı iki şirkette vermişti. 1996 çöp taşıma ihalesi Albayraklar’a ait Sistem İnşaat ile Günaydın Kardeşler’e 7 trilyon lira bedelle verilmişti. Aynı iş müfettiş denetimleri sırasında 2002 yılı için ihale edilmiş, Albayraklar’ın teklif vermediği bu ihale 6.67 trilyon TL’ye Ceynak firmasın işi almıştır. İstanbul’un çöp işi tüm enflasyon artışlarına rağmen 6 yıl sonra bile daha ucuz fiyata ihale edilmiştir.


5. AKBİL YOLSUZLUĞU

İstanbul’da ulaşımı kolaylaştırmak için uygulamaya koyulan elektronik entegre bilet sistemindeki yolsuzluktur. AKBİL sisteminin kurulmasından, uygulamasına kadar her aşamasına yolsuzluk yapılmıştı. Türkiye için bir ilk olan “sanal ortamda hortumlama” da yine Tayyip Erdoğan dönemine rastlamaktadır. Elektronik ortamda verileri değiştirerek veya silerek trilyonlarca lira İstanbullu’nun cebinden hortumlanmıştı. Bir numaralı sanığın RecepTayyip Erdoğan olduğu AKBİL davası halen Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmektedir.


6. İGDAŞ YOLSUZLUĞU

İstanbul’un doğal gaz dağıtım şirketi İGDAŞ’daki şebeke inşaatlarından sayaç okumaya ve reklam işleri ihalelerine kadar yapılan bir dizi yolsuzluktur.İstanbul’un doğalgaz şebekelerini ve dağıtımını yapan DOĞALGAZ TEKELİ konumundaki belediye şirketi İGDAŞ Tayyip Erdoğan döneminde büyük yolsuzlukların merkezi oldu. Şebeke inşaatları fahiş fiyatlarla yandaş şirketlere verildi. El kitabı basımından hikaye ve boyama kitabı basımına, sayaç okumadan kolonyalı mendil alımına kadar kadar yapılan ihalelerde yolsuzluk yapıldı. Tayyip’in düzenlediği propaganda toplantılarının finansmanı İGDAŞ tarafından karşılandı. Tüm bu yolsuzlukların faturasını İstanbul halkı fahiş doğalgaz faturalarıyla ödedi. Bu konularda açılan dava halen Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.


7. KİPTAŞ YOLSUZLUĞU

İstanbul’un gecekondu sorununu çözmek üzere Mesken Gecekondu Müdürlüğü fonunda biriken paralar ile tahsis edilen arsaların KİPTAŞ isimli BİT’e verilmesi ve burada keyfi ihale ve uygulamalarla çarçur edilmesidir. İstanbul’un gecekondu sorununa çözüm getirmek amacıyla kurulan Mesken Gecekondu Müdürlüğü mülkiyetindeki arsalar ile fonlar belediye şirketi KİPTAŞ’ın emrine verildi. Bu şirket de yandaş şirketlere verdiği ihalelerle yapsatçılık yaptı. Ayrıca bu şirketin kasası, yandaş belediyelere borç para veren banka kasası gibi kullanıldı. İstanbul belediyesi şirketi KİPTAŞ Adapazarı’nda arsalar aldı, bu arsaların bir kısmını oradaki FP’li belediye başkanları ve politikacılara sattı. Sermayesi İstanbul halkına ait olan bu şirket tam bir çiftlik gibi yönetilmekte, gecekondu sorununun çözümü için ayrılan arsalar ve paralar çarçur edilmektedir.Yaptırdığı sosyal konut niteliğindeki binalar kalitesizlikten oturulamaz durumda olan KİPTAŞ, 200-300 dolara villa satan “yap-sat”çı durumuna geldi.


8. İSKİ’DEKİ YOLSUZLUKLAR

Altyapı inşaatları, araç kiralama, personel taşıma, personel kıyafet temini gibi ihalelerde yapılan yolsuzluklardır. Recep Tayyip Erdoğan döneminde İSKİ de yolsuzluk ve usulsüzlüklerle yandaş kişi ve kuruluşları zengin etmek amacıyla kullanıldı. 119 ihaleden sadece 5’i gazete ilanıyla duyuruldu. 114 ihale yandaş şirketlerin davet edilmesiyle gizli olarak yapıldı. İstanbul’daki inşaat şirketleri yetmiyormuş gibi Gaziantep ve Kayseri gibi illerden yandaş şirketler ihalelerin yıldızı oldular. Araç kiralamadan personel servisine kadar birçok ihale, davet ve pazarlık gibi yöntemlerle gizli olarak yandaş firmalara verildi. İSKİ’deki yolsuzluklar nedeniyle, bir yandan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama devam ederken, bir yandan da İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişleri’nin incelemeleri devam ediyor.


9. METRO YOLSUZLUĞU

İstanbul Metrosu’nun elektro-mekanik ihalesinde yapılan yolsuzluklardır. İstanbul Metrosu inşaatına Nurettin Sözen döneminde başlanmıştı. Kazı işleri devam ederken Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi. Sözen, metronun elektro-mekanik ihalesini de yapmış ancak zarfların açılma işini yeni başkana bırakmıştı. Tayyip zarfları açtı ve fiyatları pahalı buldu, tekrar ihale düzenlendi. İhaleyi Siemens- Simko- Garanti-Koza konsorsiyumu kazandı, ancak Tayyip 7 ay sonra sudan sebeplerle bu ihaleyi de iptal etti. Bu olaya tepki gösteren Almanlar Tayyip Erdoğan’ın bu ihaleyi yakınlarına vermek için iptal ettiğini açık açık söylediler. İhale üçüncü kez yapıldı ve ihale Tayyip’in yakını Albayraklar’ın ortak olduğu konsorsiyuma kaldı. Tayip Erdoğan dönemi İstanbul Belediyesi bürokratlarının Metro ihalesindeki yolsuzlar nedeniyle İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaları sürüyor. Tayyip’in de bu olayda “görevde yetkisini kötüye kullandığı” tespit edildiyse de, suç tarihi 23 Nisan 1999’dan önce olduğu için “Rahşan affı” olarak bilinen erteleme yasasından faydalanarak yargıdan yakasını kurtardı.


10. KİRALIK ARAÇ YOLSUZLUĞU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve BİT’lerde araç kiralama işlerinde yapılan yolsuzluklardır. Tayyip Erdoğan, binek araçlarını kiralama yöntemiyle temin ederek yeni bir uygulama başlattı. Kiralamaların yandaş şirketlerden yapılabilmesi için her türlü tedbir alındı. Örneğin, İstanbul Belediyesi araba kiralama ilanını Milli Gazete’nin İzmir baskısına verdi,işi eski MSP’li Bakan Hasan Aksay’ın oğlu Mehmet Emin Aksay’ın Ankara firması aldı. Belediye İstanbul’da, ilan İzmir’de, işi alan firma Ankara’da !.. Ayrıca Kiralamalarda fahiş fiyatlar uygulandı. Örneğin sıfır kilometre Renault Spring’în fiyatı 330 milyon TL iken, araba için bir yılık kiralama bedeli olarak peşin para 312 milyon TL kira bedeli ödendi !.. 18 milyon daha ödeseler araba belediyenin olacaktı !..Tayyip Erdoğan bu konuda da yargıdan yakasını “Rahşan Affı” sayesinde kurtardı.


11. SİNEK İLACI YOLSUZLUĞU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karasinek ve sivrisinek ile mücadele için gerekli ilaç alımında yapılan yolsuzluklardır. Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna haklarında İstanbul Belediyesi tarafından karasinek, açık alan karasinek, sivrisinek ve biyolojik lavrasit ilaçlarının alımında tek ürüne ve tek firmaya yönelik ihale şartnamesi hazırlamak suretiyle ihaleye fesat karıştırıldığı gerekçesiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı


12. ÇAMUR BARAJI YOLSUZLUĞU

Haliç’ten çıkarılan çamurun baraj sahasına taşınması sırasında yapılan yolsuzluklardır. Haliç ıslah çalışmaları sırasında çamur naklşinin yapıldığı boruların döşenmesinde Bayındırlık Bakanlığı fiyatlarının 50 misli fiyat ödenmesi, bu ödemenin yanlışlıkla yapılamayacak kadar büyük olması nedeniyle İstanbul belediyesi ile yüklenici firma gizli pazarlıklar olduğu gerekçesiyle İstanbul Ağır Ceza dava açıldı.

SAZ ARKADAŞLARI !..

(Aşağıdaki liste 5 Eylül 2002 itibarıyla hazırlanmıştır. Bugün bu listede adı geçen bir çok isim milletvekili ve bakan olarak TBMM’de görev yapmaktadırlar !.. S.E ) Recep Tayyip Erdoğan döneminde görev yapan ancak bugün çoğunluğu yolsuzluk sanığı olan İstanbul Belediyesi bürokratları, -BİT Genel Müdürleri, – İlçe Belediye Başkanları – Belediye Müteahhitleri, – Yakın dostları:



1. İDRİS NAİM ŞAHİN :

AKP Kurucular Kurulu üyesi… İstanbul Belediyesi eski genel sekreteri. İstanbul üçüncü bölge 5. sıra milletvekili adayı. AKBİL ve ALBAYRAK davaları sanığı…



2. MEHMET MUSTAFA AÇIKALIN :

İstanbul belediyesi eski genel sekreteri. AKP İstanbul 3. bölge 13. sıra miletvekili adayı. AKBİL, ALBAYRAK ve İGDAŞ davaları sanığı.



3. AKİF GÜLLE :

AKP Genel Başkan Yardımcısı. İstanbul Belediyesi eski Personel Daire Başkanı. Amasya 1. sıra milletvekili adayı. BILBOARD davası sanığı.



4. A. HİLMİ GÜLER :

AKP Genel Başkan yardımcısı. İstanbul Belediyesi eski danışmanı. İGDAŞ eski murahhas azası. Ordu 1. sıra milletvekili adayı. İGDAŞ davası sanığı.



5. ADEM BAŞTÜRK :

İstanbul Belediyesi eski genel sekreteri. AKP Kayseri 5. sıra milletvekili adayı. ALBAYRAK ve İGDAŞ davaları sanığı.



6. HÜSEYİN BESLİ :

İstanbul Belediyesi eski basın danışmanı. AKP İstanbul 1. bölge 10. sıra milletvekili adayı. İGDAŞ davası sanığı.



7. HAMZA ALBAYRAK :

İstanbul Belediyesi eski Teftiş Kurulu Başkanı. AKP Amasya 2. sıra milletvekili adayı.



8. NEVZAT PAKDİL :

İETT eski Genel Müdürü. AKP Kahramanmaraş 2. sıra milletvekili adayı.



9. MEHMET ALİ BULUT :

AKP Kurucular Kurulu üyesi. İSTO'n Eski yönetim kurulu üyesi. Kahramanmaraş 5. sıra milletvekili adayı.



10. MİKAİL ASLAN :

İstanbul Belediyesi eski Mesken Gecekondu Müdürü. AKP Kırşehir 2. sıra milletvekili adayı. AKBİL davası sanığı.



11. MEHMET MEHDİ EKER :

İstanbul Belediyesi eski Veteriner Müdürü. AKP Diyarbakır 6.sıra milletvekili adayı.

12. ZÜHTÜ DEMİRAĞ :

İstanbul belediyesi eski Yol Bakım Müdürü. AKP Elazığ 3. sıra milletvekili adayı. ALBAYRAK davası sanığı.



13. MUSTAFA ILICALI :

İstanbul Belediyesi eski APK Daire başkanı. AKP Erzurum 4. sıra milletvekili adayı. ALBAYRAK davası sanığı.



14. ALİ MAZAK :

İstanbul Belediyesi eski Mezarlıklar Müdürü. AKP Mersin 6. sıra milletvekili adayı.



15. SELAMİ UZUN :

İstanbul Belediyesi eski Kontrol Daire başkanı. AKP Sivas 6. sıra milletvekili adayı. ALBAYRAK davası sanığı.



16. LOKMAN AYVA :

İstanbul Belediyesi eski Özürlüler Koordinasyon Müdürü. İstanbul 3. bölge milletvekili adayı.



17. BİNALİ YILDIRIM :

İstanbul Deniz Otobüsleri eski Genel Müdürü. Yakınlarına usulsüz büfe kiraladığı söylentilerinden sonra GÜRTUNA tarafından görevden alınmıştı. AKP 1. bölge 6. sıra milletvekili adayı.



18. AYHAN BÖLÜKBAŞI :

İstanbul Belediyesi’ne ait SPOR AŞ’nin eski Genel Müdürü. İstanbul 3. bölge 21. sıra milletvekili adayı.



19. GÜRSOY EROL :

İstanbul Belediyesi Hamidiye Suları AŞ. eski genel müdürü. AKP İstanbul 1. bölge 13. sıra milletvekili adayı.



20. MEHMET SEKMEN :

Kartal eski Belediye başkanı. AKP 1. bölge 11. sıra milletvekili adayı.



21. RECEP KORAL :

Gaziosmanpaşa eski Belediye Başkanı. AKP İstanbul 2. bölge 12. sıra miletvekili adayı.



22. YUSUF TÜLÜN :

Sarıyer eski Belediye başkanı. AKP İstanbul 2. bölge 15. sıra milletvekili adayı.



23. YAHYA BAŞ :

Güngören eski Belediye başkanı. AKP İstanbul 3. bölge 11. sıra milletvekili adayı.



24. NUSRET BAYRAKTAR :

Beyoğlu eski Belediye Başkanı. AKP İstanbul 1. bölge 7. sıra milletvekili adayı.

Eski FP Belediye Meclis üyesi. Tayyip Erdoğan dönemi FP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi. Belediye müteahhidi. AKP İstanbul 1. bölge 9. sıra milletvekili adayı.



26. NURETTİN CANİKLİ :

REFAHYOL dönemi İstanbul Defterdar vekili. AKBİL için gerekli iznin O’nun döneminde verildiği söylenmektedir. ALBAYRAKLAR grubu Mali koordinatörü. AKP Kurucular Kurulu üyesi. AKP Giresun 1. sıra milletvekili adayı.



27. MEHMET VECDİ GÖNÜL :

AKP Kocaeli milletvekili. Tayyip Erdoğan döneminde İstanbul Belediyesi denetimleri sırasında Sayıştay başkanı idi. Erdoğan’ın partide en güvendiği ve saygı duyduğu kişilerden.



28. ZEKİ ERGEZEN :

AKP Bitlis milletvekili. Tayyip Erdoğan’ın yakın dostu. Yakınları İGDAŞ’ta doğalgaz işi KİPTAŞ’ta da toplu konut yaptılar.



29. RESUL TOSUN :

ALBAYRAKLAR grubuna ait Yeni Şafak gazetesinin köşe yazarı. Tokat 4. sıra milletvekili adayı.



30. HAYATİ YAZICI :

Tayyip Erdoğan’ın avukatı. AKP İstanbul 2. bölge 5. sıra milletvekili adayı.



31. FATİH RECEP SARAÇOĞLU :

İstanbul Belediyesi’ne iş yapan müteahhit firmalardan ERTE inşaatın sahibi. AKP 1. bölge 17 sıra milletvekili adayı.



32. SAİM BAĞBARS :

İstanbul Belediyesine iş yapan müteahhit firmalardan AY-SA ve EN-SA’nın sahibi. İstanbul 1. bölge 21. sıra milletvekili adayı.



ERDOĞAN DÖNEMİNDE BELEDİYE OLANAKLARI İLE KÖKTEN DİNCİ SİYASET

1. MÜSLÜMAN KARDEŞLER ÖRGÜTÜ İLE İLİŞKİLER :

Uluslararası islamcı terör örgütlerine destek sağladığı bilinen merkezi Mısır’daki Müslüman Kardeşler Örgütü’nün temsilcileri belediye kasasından, İstanbul halkı cebinden karşılandı. Bu örgütün Ürdün sorumlusu Mohammed ASHMAWEY ile Mısır sorumlusu Hasan HUVAYDİ, İstanbul Bakırköy’deki Holiday Inn otelinde kaldılar, masrafları İstanbul Belediyesi şirketlerinden ULAŞIM AŞ tarafından ödendi. Bu olay İçişleri bakanlığı tarafından belgeleriyle tespit edildi.

2. MÜSLÜMAN TOPLULUK BİRLİĞİ :

Recep Tayyip Erdoğan, 28-29 Mayıs 1996’da İstanbul’da “Müslüman Topluluklar Birliği Konferansı” düzenledi. Necmeddin Erbakan’ın açılış konuşmasını yaptığı bu toplantıya katılan yabancı müslüman ülkelerin delegelerinin 180 000 dolar tutarındaki İstanbul Eresin Oteli faturasını İGDAŞ ödedi. Tayyip’in yaptığı islamcı toplantıyı İstanbul halkı doğalgaz parası olarak finanse etti.

3. ULUSLARARASI İSLAM BİRLİĞİ KONFERANSI :

Erdoğan Nisan 1997’de “Uluslararası İslam Birliği” konferansı düzenledi. Masraflar yine İstanbul Belediyesi tarafından karşılandı.

4. TAKSİM MEYDANINA CAMİ :

RTE başkanlığı sırasında sürekli köktendincilere mesaj verdi, siyasi ortamı germek pahasına onların hoşuna gidecek eylemlerde bulundu. Taksim Meydanı’na cami yapma projesi de bu eylemlerden biriydi. Taksim Gezisi’ne cami yapmak üzere o alanın kenarındaki dükkanların boşaltılması için tebligatlar bile çıkarıldı. Ancak görevden alınması üzerine bu proje ortada kaldı.

5. SİLAHLI KUVVETLER’DEN ATILANLARA KUCAK AÇTI :

İrticai faaliyetleri nedeniyle, MGK kararıyla Silahlı Kuvvetler ile ilişiği kesilen subay ve astsubaylara Erdoğan sahip çıktı. Köktendinci kesimlere ‘ben ordudan korkmuyorum’ mesajı vererek puan toplamaya çalıştı. Ordu’dan atılmış 58 subay ve astsubay Erdoğan döneminde Belediye kadrolarında yer aldı.

6. ATATÜRK’E HAKARET EDENLERE KADRO :

Atatürk’e hakaret ettiği için kesinleşmiş, mahkeme kararı ile hüküm giymiş kişiler de Erdoğan tarafından sahiplenildi. Camilerde Atatürk düşmanlığı yapan imamlardan sözde bilim adamlarına kadar bir çok kişi İstanbul Belediyesi’nde işe alındı. Bu kişiler İstanbul halkı tarafından beslendiler. Erdoğan’ın danışmanı, Atatürk’e hakaret suçundan 1.5 yıl hüküm giymiş Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma da bu kişilerdendi.

7. UĞUR MUMCU MAHALLESİ :

İsmi nedeniyle Yakacık’taki toplu konut bölgesi “Uğur Mumcu Mahallesi”ne İSKİ su bağlamadı. İETT otobüs seferi koymadı. Yollar yapılmadı. İSKİ Genel müdür mahalleliye “isminizi değiştirmezseniz size su yok” dedi. Olay basına yansıdı, valilik el koydu ve uzun mücadelelerden sonra sorun çözüldü.”


ŞEYHÜLİSLAM TAYİP HAZRETLERİ

Bu günlerde sık sık Tayip hazretlerinin ağzında bir laf duyuyoruz. ”İTALYADAKİ TEMİZ ELLER” benzetmesiyle Türkiye de ki aydın, Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve muhalif yazar çizerleri muhalif gazeteleri maliye kıskacına alan TV kuruluşlarında hoşuna gitmeyen çalışanın işine son verdirten HİTLER vari susturan tutuklattıran göz altına aldıran gazeteleri susturan yandaş tv kanalları kuran Şeyhülislam Tayip hazretleri acaba; Kanal 7, Kanal 24 ve Yeni Şafak gazetesini neden mali incelemeye almıyor? İsterseniz Kanal 7 ve yeni Şafak gazetesinin kurulmadan önceki günlere gidelim ve savcıların hazırladığı iddianamelere, müfettişlerin raporlarına bir göz atalım.

3 Kasım öncesi…

Maliye Bakanlığı “Hesap Uzmanları Kurulu”ndan 8 uzman, yaklaşık iki yıl süren çalışmaları sonucunda yazdıkları 600 sayfalık rapor hazırladılar. Uzmanların raporu, belgelere ve tanık ifadelerine dayanılarak hazırlanmıştı. Bu rapora göre 40 milyon dolar civarında yolsuzluk yapılmıştı. Yolsuzluğa adı karışanların bir kısmı tutuklu yargılanıyordu. 

Kimler mi? 

İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, 
İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 
İroni Ajans’ın ortağı ve KANAL 7′nin spikeri Ahmet Hakan Coşkun, 
İGDAŞ Pazarlama ve Satış Müdürü İbrahim Müjdat Oğuz, 
İroni Ajans’ın (Kanal 7) ortağı Taci Erdemir ve Mehmet Özhüsrev, 
Lonca A.Ş. çalışanı Rasim Özdemir ve İGDAŞ görevlisi Mahmut Yılmaz, ile aynı şirketin tahsildarı Metin Şahin, İGDAŞ Anadolu Yakası Bölge Müdür Yardımcısı Yusuf Aydınoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 70 kişi. 

O zamanlar tutuklananlar arasında bulunan İGDAŞ eski Genel Müdürü Fuat Şengül, sorgusu sırasında “Neden bizi yakalıyorsunuz da, üstümüzdekilere (Belediye Başkanlarına-Erdoğan ve Gürtuna’yı kastediyordu) neden dokunmuyorsunuz?” diyordu. İroni Ajans’ın, (Kanal 7) İGDAŞ ‘tan 1.5 trilyonu alırken adlarını kullandığı Eren Reklam ve Er Ofset adlı paravan şirketlerle ilgili olarak gözaltına alınan Mehmet Şişman’da ifadesinde oldukça ilginç açıklamalar yapıyordu: “Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olan Tufan Mengi beni arayarak İGDAŞ’la ilgili naylon faturaya ihtiyacı olduğunu söyledi…Bunun üzerine bu işi yapan Ayhan Erim adlı arkadaşımı Tufan Mengi ile tanıştırdım… Bu tanıştırma karşılığı 5 milyar lira aldım…” Şimdi, Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren tarafından hazırlanıp ve daha sonra DGM’ye sunulan rapora bakalım… Raporda, Tayyip Erdoğan’la ilgili olarak “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, ihalelere fesat karıştırmak ve cihat hazırlığı yapmak” iddiaları yer alıyordu.

Cürüm işlemek:

Siyasi ve sosyal bir görüşten kaynaklanan bir amaçla, cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturmak.

Fesat karıştırmak:

Oluşturulan bu teşekkül vasıtası ile organize çalışmalar yapmak suretiyle ihalelere fesat karıştırmak.

Kayırma:

Belediye ihalelerine esas olan şartnameleri Albayrak Grubu’nun çıkarı doğrultusunda hazırlamak.

Kollama:

Belediye şirketlerinde yönetim kurulu kararları ile yapılması planlanan hizmetleri, Albayrak şirketine veya sahiplerinin kurdukları tali şirketlere vermek.

Fazla ödeme:

İhtiyaca binaen araç kiralanması adı altında sağlıksız satın alımlara ve gerçeği yansıtmayan işlere karşın büyük ödemeler yapmak.

Sahtecilik:

Hayali şirketlere naylon ve sahte faturalarla ödemeler yapmak.

Özel amaç:

Yapılan bu ödemeler sonucu toplanan paraları kendilerince bilinen kişilerin elinde toplayarak özel amaçlar doğrultusunda kullanmak.

Cihad hazırlığı:

Tüm bu yollarla siyasi, sosyal ve ekonomik amaçları gerçekleştirmek amacıyla organizebir şekilde suç işlemek için oluşturulan teşekkül vasıtasıyla, devlet parasını, yani belediye parasını nitelikli yollar kullanarak geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat hazırlığı yapmak için yönlendirmek ve zimmete geçirmek.

Hortumlamak:

İstanbul içinde özellikle kapatılan FP belediyeleri ile işbirliği yaparak kamu imkanlarını çeşitli yollarla kendilerinin ve mensubu bulundukları partinin menfaatine aktarmak, güncel tabiri ile hortumlamak.

Baskıcılık:

Bu eylemler sırasında baskı, şiddet, cebir ve mafyavari yollara başvurmak suretiyle suç işlemek.

Yasa tanımazlık:

2286 sayılı İhale Kanunu’na aykırı olarak ihtiyaçların serbest rekabet ortamından karşılanmasını engellemek. İhalelerde tasarruf tedbirlerine uymamak.

Zarar vermek:

Belediye imkanları ile yapılabilecek bazı işlerin başka kişi ve kuruluşlara yaptırılması sonucunda belediyeyi zarara uğratmak.

İddianame ve raporlara rağmen, Recep Tayyip Erdoğan, kameraların önüne çıkıp; “İddialarını ispatlamayanlar; bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum, alçaktır,namussuzdur, şerefsizdir…” diyordu. Ama aklanmadılar, 3 Kasım’la birlikte dokunulmazlık zırhına büründüler.

İşte o vekiller ve yargılandıkları davalar:

Kemal Unakıtan:

Kemal Unakıtan hakkında toplam 9 ayrı dava açılmış; Unakıtan “çete” ve “haksız menfaat temin etmek” suçundan 5 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu.

Mehmet Mustafa Açıkalın:

Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, Erdoğan’ın Genel Sekreteriliği’ni yapıyordu. AKBİL, İGDAŞ ve Albayrak davaları sanığı iken polis tarafından aranıyordu.

Adem Baştürk:

Erdoğan’ın Genel Sekreter Yardımcısıydı. Gürtuna döneminde Genel Sekreter oldu, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince görevden alındı ve İGDAŞ davası sanığıydı.

Hüseyin Besli:

Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 5 yıl Basın Danışmanlığı’nı yürüttü. İGDAŞ Yönetim Kurulu’nda üyesi ve İGDAŞ davası sanığıydı.

Mikail Arslan:

Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde, Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Akbil davası sanığıydı.

İdris Naim Şahin:

Eski Kaymakam. Erdoğan’ın Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüttü. Akbil ve Albayrak davaları sanığıydı.

Akif Gülle:

Erdoğan Belediye Başkanlığı döneminde, Belediye Personel Daire Başkanı’ydı ve FP’den ilk seçilen belediye kökenli milletvekiliydi. AKP’de milletvekili seçilen Gülle, bilboard davası sanığıydı.

Mustafa Hilmi Güler:

Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde İGDAŞ Murahhas Azası görevinde bulundu. İGDAŞ sanığıydı.

Mustafa Ilıcalı:

Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde AKP Daire Başkanlığı yapıyordu, Albayrak davası sanığıydı.

Zülfü Demirbağ:

Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü görevinde bulunuyordu ve Albayrak davası sanığıydı.

Selami Uzun:

Eski Kaymakam. Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde zabıtanında bağlı olduğu Kontrol Daire Başkanlığı görevinde bulunuyordu, Albayrak davası sanığıydı ve 36 yıl ağır hapsi isteniyordu.

Nevzat Pakdil:

Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde İETT Genel Müdürlüğü yapıyordu. Refahyol iktidarı döneminde Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü görevini de üstlenmişti. İETT’nin reklam panosu ihalelerine fesat karıştırdığı iddiasıyla hakkında dava açılmıştı.

Ali Temur:

Necmetin Erbakan’la birlikte RP’ye ödenen Hazine yardımının usülsüz kullanılmasına ilişkin açılan davada 1 yıl hapis cezası aldı. İkametgahını Hollanda gösterdi. Polis kendisini araraken o seçim kampanyası sürdürüp Giresun’dan milletvekili seçildi.
Binali Yıldırım:

İDO eski Genel Müdürü. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan raporlarda, yolsuzluk yaptığı belirtiliyordu ve bunun üzerine görevden alındı. 3 Kasım’da o da İstanbul’dan milletvekili seçildi.

Mehmet Sekmen:

Kartal eski Belediye Başkanı. Yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak suçlarından görevden alındı. Mahkeme kararıyla görevine döndü. Ancak hakkındaki soruşturmalar devam ediyorken o milletvekili oldu.

Halil Ürün:

İSKİ’de başkan danışmanlığı yaptı. Atatürk’e hakaret etmek suçundan mahkum olan Ürün’ün cezası Şartlı Salıverme Yasası gereği ertelendi. Ürün hakkında da yolsuzluk soruşturması bulunuyordu ama o da vekil oldu.

Yahya Baş:

Göngören eski Belediye Başkanı. İstanbul milletvekili olarak Meclis’e giren Baş hakkında yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak iddialarıyla açılmış çok sayıda dava bulunuyordu.

Recep Koral:

Gaziosmanpaşa eski Belediye Başkanı. 3 Kasım seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili seçilen Koral, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanıyordu. 3 Kasım’da milletvekil seçildi ve onun da dosyası rafa kaldırıldı.

Hamza Albayrak:

Belediye Teftiş Kurulu Başkanlığı yaptı. Amasya’dan Meclis’e giren Hamza Albayrak, görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanıyordu.

Nurettin Canikli:

AKP Kurucular Kurulu üyesi, Albayraklar Grubu Mali Koordinatörü olarak görev yapıyordu. 3 Kasım’da Giresun’dan milletvekili seçilerek Meclis’e girdi ve Albayraklar davasında sanık olmaktan kurtuldu. Kanal 7, Albayraklar bu ekip tarafından finanse edildi. Bu sürede oluşturulan çıkar ilişkileri ve haksız kazanç sağlayanlar müfettiş raporlarıyla belgelendi ve ilgili mahkemelere iletildi. Yeni Şafak gazetesi ve yayın sektöründe yeni başlayan Kanal 24’ te bu sürecin meyvesidir.

Kaynak

Yorum Gönder

0 Yorumlar