DÜNYA TARİHİNE YÖN VEREN EN ETKİN 100 KİŞ
28 ORVILLE WRIGHT (1871-1948) & WILBUR WRIGHT (1867- 1912)
Bu iki kardeş, kazandıkları başarılar birbirine geçmiş olduğundan, tek başlık altında birleştirildiler ve öyküleri bir arada anlatılacak. Wilbur Wright 1867'de Millville, Indiana'da doğdu. Kardeşi Orville Wright ise, 1871'de Dayton, Ohio'da dünyaya geldi. Her ikisi de orta öğretim görmekle birlikte diploma alamadılar.
Çocukların her ikisi de makineler konusunda yetenekli ve insanlı uçuş konusuyla ilgiliydiler. 1892 yılında bisiklet sattıkları, onardıkları ve imal ettikleri bir dükkan açtılar. Bu dükkan onlara kendilerini aşan ilgi alanları; uçuş araştırmaları için kaynak sağladı. Bu alanda çalışan Otto Lilienthal, Octave Chanute ve Samuel P. Langley gibi diğer kişilerin yazdıklarını hevesle okudular. 1899' da uçuş sorunu üzerinde kendileri çalışmaya başladılar. Dört yıldan biraz fazla süren çalışmaları sonunda, Aralık 1903' e gelindiğinde, çabaları başarıyla taçlandı.
Başkaları başarısız olurken Wright kardeşlerin neden başarabildikleri merak edilebilir. İlk önce, iki kafa bir kafadan çok daha iyidir. Wright kardeşler daima birlikte çalıştılar ve birbirleriyle mükemmel işbirliği yaptılar. İkinci olarak, bir motorlu uçak yapmaya kalkışmadan önce uçmayı öğrenmeleri gerektiği gibi akıllıca bir karar verdiler. Bu biraz çelişkili gelebilir: Uçak olmadan nasıl uçmayı öğrenebilirsiniz ki? Cevap şudur: Wright kardeşler uçmayı planör kullanarak öğrendiler. 1899' da uçurtma ve planörlerle çalışmaya başladılar. Ertesi yıl ilk bire bir boyutlardaki (yani bir insanı taşıyabilecek büyüklükteki) planörlerini, denemek üzere Kitty Hawk, Kuzey Carolina'ya götürdüler. Sonuç pek memnuniyet verici değildi. 1901 yılında bire bir boyutlarda bir ikinci planör, 1902'de ise üçüncüsünü yapıp denediler. Üçüncü planör, yapmış oldukları en önemli yeniliklerden bazılarını bünyesinde barındırıyordu (Örneğin, 1903 yılında başvurusunda bulundukları ana patentlerinden bazılarını, yaptıkları ilk motorlu uçakta değil de bu planörde uyguladıkları yöntemlerle ilgiliydi.). Üçüncü planörle binin üzerinde başarılı uçuş yaptılar. Wright kardeşler daha motorlu uçak yapımına başlamadan dünyanın en iyi ve en deneyimli planör pilotları olmuşlardı.
Planör uçuşlarında yaşadıkları bize neden başarılı oldukları konusunda üçüncü bir ipucu vermektedir. Uçak yapmaya daha önce kalkışmış olanlar, en çok bu tuhaf aleti yerden nasıl kaldıracakları üzerinde kafa yormuşlardı. Wright kardeşler çok doğru olarak, en büyük sorunun uçağın havada nasıl kontrol edileceği olduğunu fark ettiler. Dolayısıyla da, zamanlarının ve çabalarının büyük kısmını uçağın uçuş sırasındaki denge ve kontrolunu sağlamak için yöntemler tasarlamaya harcadılar. Uçaklarının üç eksenli kontrolu için bir yöntem ortaya koymayı başardılar ve bu, tam bir manevra kabiliyeti kazanmalarını sağladı.
Wright kardeşler kanat tasarımına da önemli katkılarda bulundular. Bu konuda daha önce yayımlanmış verilerin güvenilmezliğini kısa sürede fark ettiler. Bu nedenle kendi rüzgar tünellerini inşa ettiler ve burada farklı şekillere sahip iki yüzden fazla kanat yüzeyini denediler. Bu deneylere dayanarak, kanadın üzerine havanın uygulayacağı basıncın kanat şekliyle bağıntısını gosteren tabloları kendileri oluşturabildiler. Bu bilgi daha sonra uçaklarının kanat tasarımı yapılırken kullanıldı.
Bütün bu kazanımlara rağmen, Wright kardeşler tarihte doğru zamanda ortaya çıkmasalardı başarılı olamazlardı. On dokuzuncu yüzyılın ortalarında motorlu uçuşla ilgili girişimler kaçınılmaz bir şekilde başarısızlığa mahkumdu. Buhar makineleri ürettikleri güce oranla son derece ağırdı. Wright kardeşler ortaya çıktıklarında verimli iç yanmalı motorlar çoktan yapılmıştı. Ancak, piyasada bulunan motorlar, uçan bir makinede kullanılabilmek için çok yüksek bir ağırlık/ güç oranına sahiptiler. Hiçbir imalatçı ağırlık/güç oranı yeterince düşük bir motor yapamıyor gibi göründüğünden, Wright kardeşler (bir teknisyenin de yardımıyla) kendi motorlarını kendileri tasarladılar. Bu da dehalarının bir göstergesidir: Motor tasarımı üzerinde nispeten daha az uğraşmış olmalarına karşın, birçok imalatçının tasarlayabildiğinden daha üstün bir motor yapabilmişlerdir. Buna ek olarak Wright kardeşler kendi pervanelerini de tasarlamak zorunda kaldılar. 1903' te kullandıkları, yaklaşık % 66 verimLe çalışıyordu.
İlk uçuş 17 Kasım 1903'te, Kuzey Carolina'da Kitty Hawk yakınlarında bir yer olan Kill Devil Hill' de yapıldı. Kardeşler o gün ikişer uçuş yaptılar. Orville Wright tarafından yapılan ilk uçuş on iki saniye sürdü ve 40 m. mesafe kat etti. Wilbur Wright tarafından yapılan son uçuş, 59 saniye sürdü ve uçuş mesafesi 275 metreydi. Flyer I olarak adlandırdıkları (günümüzde yaygın adı 'Kitty Hawk') uçaklarının bin dolardan az bir maliyeti vardı. Kanat açıklığı 20 metre ve ağırlığı yaklaşık 700 kg' dı. Üzerindeki 12 beygir gücündeki motorun ağırlığı sadece 77 kg' dı. Yeri gelmişken, bu uçak şimdi Washington'daki Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi'nde bulunmaktadır.
Bu ilk uçuşların beş tanığı olmasına karşın, haber ertesi gün oldukça az sayıda gazetede yer aldı. (Yayımlayanlar da çok doğru bilgiler vermemişlerdi). Memleketleri Dayton-Ohio'daki yerel gazete haberi tamamen göz ardı etti. Hatta insanlı uçuşun gerçekleştirilmiş olduğunun dünya neredeyse beş yıl sonra ancak farkına vardı.
Kitty Hawk'taki uçuşlarından sonra Wright kardeşler Dayton'a dönerek burada ikinci bir uçak -Flyer II-yaptılar. Bu uçakla 1904'te 105 uçuş gerçekleştirdiler, ancak bu uçuşlar fazla ilgi çekmedi. Gelişmiş ve çok kullanışlı bir model olan Flyer III 1905 yılında yapıldı. Dayton yakınlarında yapmış oldukları onca uçuşa rağmen insanların çoğu uçağın icat edildiğine hala inanmıyorlardı. Örneğin 1906 yılında, Herald Tribune Paris baskısı, Wright kardeşler hakkında "Uçucu mu, yalancı mı?" başlığını taşıyan bir makale yayımlıyordu.
Neyse ki Wright kardeşler 1908 yılında kamunun kuşkularına bir nokta koydu. Wilbur Wright yaptıkları uçaklardan birini Fransa'ya götürerek halka açık bir dizi uçuş gösterisi yaptı ve icatlarını Fransa'da pazarlayacak bir şirket ayarladı. Bu arada Birleşik Devletlerde de Orville Wright, Fransa' dakinin benzeri gösteriler düzenliyordu. Ne yazık ki 17 Eylül 1908'de uçurmakta olduğu uçak yere çakıldı. Bu Onların o güne kadar başlarına gelmiş tek ciddi kazaydı.Yolculardan biri öldü, Orville'in bacağı ve kaburgaları kırıldı, fakat iyileşti. Bu arada Wright kardeşlerin başarılı uçuşları Birleşik Devletler hükümetini Savaş Departmanına uçak alınması için bir sözleşme imzalamaya ikna etmiş ve 1909 yılında federal bütçede askeri uçuşlar için 30.000 dolarlık bir ödenek ayrıımıştı.
Wright kardeşler ve rakipleri oldukları iddiasında bulunanlar arasında uzunca bir zaman patent davaları vardı ama, 1914'te mahkeme lehlerine karar verdi. Bu arada Wilbur Wright tifoya yakalandı ve 1912'de, kırk beş yaşındayken öldü. Uçak şirketindeki hisselerini 1915 yılında satan Orville Wright 1948 yılına kadar yaşadı. Kardeşlerin ikisi de hiç evlenmedi.
Bu alanda kendilerinden önce yapılan birçok araştırmaya, girişim ve iddialara rağmen, Wright kardeşlerin uçağın icadının getirdiği övgülerin aslan payını hak ettiklerinden hiç kuşku yoktur. Onların bu listede kaçıncı sıraya yerleştirileceğine karar verilirken gözetilecek temel ölçüt, uçağın öneminin kendi içinde değerlendirilmesidir. Bana göre, uçak, insanın dünyada varoluş şeklini baştan aşağıya değiştirmiş olan matbaa ya da buhar makinesine göre çok daha az önem taşıyan bir icattır. Yine de, hem barışta hem de savaşta kullanılabilen çok önemli bir buluş olduğu da şüphe götürmez. Birkaç on yıl içinde uçak, bir zamanlar uçsuz bucaksız sandığımız gezegenimizi daralttı ve onu "küçük bir dünyaya" çevirdi. Dahası, insanlı uçuşun başarıyla gerçekleşmesi, uzay yolculuklarının gelişmesi için gerekli bir ön hazırlıktı.
İnsanoğlu kim bilir kaç yüz yıldır uçmayı hayal etmiştir. Ama ayağı yere basan insanlar her zaman, Binbir gece masallarının "uçan halılan"nın sadece rüya olduklarına ve gerçek dünyada böyle bir şeyin asla olamayacağına inanmışlardır. Wright kardeşlerin dehası insanoğlunun çağlar boyu süren düşünü gerçekleştirmiş ve bir peri masalını masal olmaktan çıkarmıştır.
Michael H. Hart
0 Yorumlar