BİR KARTAL MASALI 


(Yaşamınızı, düşlerinizin enginliği düzeyinde yaşayınız.  
Çevrenizdeki tavukların sözlerine aldırmayınız.)    

Bir zamanlar, büyük bir dağın tepesinde bir kartal yuva  yapmış. Bir süre sonra kartalın, dört adet de yumurtası olmuş.  Yumurtalar henüz kuluçka dönemlerindeyken dağda bir deprem olmuş. Kartalın yuvasındaki dört yumurtadan biri, depremin şiddetiyle yuvadan düşüp, dağın tepesinden yuvarlana  yuvarlana, vadideki bir çiftliğe dek ulaşmış. Bu çiftlik, bir  tavuk çiftliğiymiş. Çiftlikteki tavuklar, kendi yumurtalarına  pek benzemeyen bu değişik ve biraz da büyük yumurtayı  sahiplenmek istemişler. Yaşlı bir tavuk, yumurtayı koruması  altına almış ve öteki yumurtalardan çıkacak yavrulardan ayırmaksızın büyütmeye karar vermiş  
Günü dolup, zamanı geldiğinde yumurtanın içindeki  kartal yavrusu kabuğunu kırmış ve dünyaya gelmiş.  
Bir tavuk çiftliğinde bulunduğunu ve kendisinin de çevresindeki yüzlerce tavuğun arasında olduğunu görünce, kendini de tavuk sanmış ve çiftlikteki tavuklarla birlikte, o da bir  tavuk gibi büyümeye başlamış. Yalnızca o, kendisini tavuk  gibi görmekle kalmıyor, çiftlikteki tüm tavuklar da onu bir  tavuk olarak görüyorlar ve ona bir tavukmuş gibi davranıyorlarmış. Zaman zaman içinden, ʺBen çevremdeki tavuklara  pek benzemiyorum; Acaba ben kimim?ʺ diye geçiriyormuş  ama, bu kuşkusunu bir türlü dile getiremiyormuş. Ne de olsa o  da bir tavukmuş ve tavuk olduğunu da bilmeli, kabul etmeliymiş. Bir gün çiftlikte öteki tavuklarla birlikte oyun oynarken, yukarılardan birkaç kartalın özgürce uçtuklarını görmüş.  
Kendini tutamamış, yüreğinde bir anda oluşuveren  coşkuyla haykırmış: 
ʺAman Allahʹım, ne kadar güzel uçuyorlarʺ demiş. ʺBen  de onlar gibi uçmak istiyorum;ʺ   
Tavuklar, onun bu sözlerine hep birlikte gülmüşler.  
ʺSen bir tavuksunʺ demişler. ʺVe şunu asla aklından  çıkarma: Tavuklar, kartallar gibi uçamazlar.ʺ   
Küçük kartal, o günden sonra hemen her gün gökyüzüne  bakıyor ve yukarılarda uçan kartal arıyormuş gözleriyle; Bir  kartal gördüğünde ise çiftlikteki öteki tavukları unutuyor, gökteki kartal gözden kayboluncaya dek büyük bir hayranlık ve  özlemle, onu izliyormuş.  
Sonra da tüm hayranlığını ve özlemini, kartal gördüğü  her zaman olduğu gibi, hep aynı sözlerle dile getiriyormuş:  
ʺAh Tanrım, ne olur, ben de onlar gibi uçabilsem; Ben de  onlar gibi özgürce kanat açabilsem göklerde;ʺ O böyle konuştukça, bu kez çevresindeki tüm tavuklar da her zaman söyledikleri sözleri bir kez daha, bir kez daha yineliyorlarmış: ʺVazgeç bu düşlerinden; Sen bir tavuksun ve hep tavuk olarak  kalacaksın;ʺ  
Küçük kartal, çevresindeki tavukların her gün birkaç kez  yineledikleri bu sözlerinden öylesine etkilenmiş ki; Sonunda  bir kartal gibi göklerde özgürce kanat açmak düşünden vazgeçmiş ve yaşamını bir tavuk gibi sürdürmeyi kabul etmiş. Ve  bir tavuk gibi sürdürdüğü yaşamının sonunda da, bir tavuk  gibi ölmüş. 

Bayram Gündoğdu  

Yorum Gönder

0 Yorumlar