Biraz değiştim // i ve changed a bit


Can Yücel - Biraz değiştim

Biraz değiştim, 
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar 

Değiştim 
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, 
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni 
Ben benimle savaşıyorum, 
Seninle değil 

Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, 
ne kazanabileni ne de kaybedeniyim 
Sorun değil 

Elbet Alışırım 
Biraz alıştım. 
Her şey kadar, her kez kadar, sen kadar 

Alıştım! 
Varlığını istemediğim tüm eksik yanları 
Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim 
iki arada bir derede duyguya alışıyorum 
Bir yanım bırak diyor bir yanıma 
Kesin değil! Henüz tanıştık 
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar 

Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık 
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda 
Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda 
Bir yanım memnun oldum diyor, 
bir yanım tanıyamadım daha 
Samimi değil 
Bir hayli kırıldım 
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar 

Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime 
Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım 
Aslında ne sana, ne olanlara 
Kendime kırgınım!.. 
Maziye hiç değil, âna kırgınım 
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına 
Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara 
Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna 
Bir hayli kırgınım 
Beni ben kırdım oysa 
İyi değilim. 
Galiba yoruldum 
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar 

Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan 
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan 
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum 
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!.. 
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum. 
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!.. 

Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı 
Sana bakan yanımsa toprakla aynı 
Hıh! Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin! 

Gözlerim yorgun 
Dudaklarım, dudaklarım hissiz 
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır 
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz 
Söyleyemediklerini söylesende şimdi 
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır! 
İsteyerek değil 
Çok çalıştım 

Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine 
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye 
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen 
Daha öncede gitmiştim 
Çok çalıştım 
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine 
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine 
Ve bende bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen 
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için 
Çok çalıştım 

Daha öncede gitmiştim 
Kendi isteğimle 
Anladım ki daha önce sevmemiştim! 

Çok çalıştım inan 
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye 
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya 
Ve alışmaya kendime 
Bu göz gözü görmez dumanlı halime 
Çok alışmaya çalıştım hem de 

Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da 
Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala 
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da 

Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor 
An be an çöküyor, insanın içindeki güç 
Işığı sönüyor 
Beyaza dönüyor rengi git gide 
Hissizleşiyor 

Ne yormak istedim Seni, 
Nede yormak kendimi 
Çok çalıştım 
Gitmeye de kalmaya da 
İkisi de aynı acı, ikiside rezil 
Daha öncede gitmiştim 
Ama böyle kalarak değil 
Böyle kalarak değil








Can Yücel - Biraz değiştim // i ve changed a bit


Biraz değiştim, // i ve changed a bit,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… // as (much as)everything, as everyone, as you
Değiştim, // i ve changed
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, // İ am becomming tightly wedged between the words you said/gave
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni // One side of me is watching/caring for myself, one side for you
Ben benimle savaşıyorum, // i am fighting with myself
Seninle değil! // not with you
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim, // i am neither the winner nor the defeated one for a war, which the result was known before, because as we saw who girded himsef with a sword.
Sorun değil! // it is no problem

Elbet alışırım, // certainly i will get used to
Biraz alıştım, // i got used to it alittle
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, // as (much as) everything, as everyone, as you
Alıştım, // i got used to
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma, // to the missing parts of me which i dont want them to exist
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum, // and to the unsure/unpleasant feeling that i dont want to be neither much nor less
Bir yanım bırak diyor bir yanım –ma, // one side of me is saying let it go, one side no/dont
Kesin değil! it is not sure

Henüz tanıştım, // i ve just met
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, // As (much as) everything, as everyone, as you
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık, // now i am more close to me that i thought i knew
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda, // as i was telling/teaching/talking to the walls, what i learnt was about myself
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda… // as i was crying to(infront of) the mirrors, what i saw was by myside
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha, // one side of me is saying that i am pleased to meet you, other side is saying i couldnt know you well
Samimi değil! // it is not sincere

Bir hayli kırıldım, // i felt broken/hurt
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, // as (much as) everything, as everyone, as you
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime, // Every mood of you that hurted/sank my heart, hit like a stroke/paralysis to my body
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım! // İ am hurt/broken from my eyes till to my liver
Aslında ne sana, ne olanlara… // basically neither you, nor them
Kendime kırgınım… // İ am sad/angry with myself
Maziye hiç değil, an’a kırgınım. // i am sad/angry at now, not atall for the past
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına, // (angry) at what the fairy tales that i cant tell, that i cant understand did to me
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara, // at the singers who tells me about you in the songs they sing
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına… at the words which you dont understand but they seem like; for me they are telling everything
Bir hayli kırgınım… // i am sad/angry much
Beni ben kırdım oysa, // However it was me who made myself sad/angry
İyi değil! // its not good

Galiba yoruldum, // i think i am tired
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, // as (much as) everything as everyone as you
Kendime kalbimi kanıtlamaktan, // of prooving my heart to my self
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan, // and of making myself beleive in it
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum... // and more of it i am tired of running in a big field alone...


Ufff that was in a short time and i am sure full of mistakes...
İ ll be glad to be corrected
İ hope it helps

Yorum Gönder

0 Yorumlar